Zorlayıcı birçok sorunla karşı karşıya olan dünyada, 25 ülkede yapılan araştırmaya göre yetişkinler çevrimiçi yanlış bilginin yayılması, küresel ekonominin durumu ve terörizmi bugün karşı karşıya olunan büyük tehditler olarak görüyor. Pek çok kişi hâlâ iklim değişikliği ve bulaşıcı hastalıkların yayılmasından endişe duysa da, artık bunlar önceki yıllara göre daha az ciddi tehdit olarak görülüyor.
Genel olarak, 25 ülkedeki yetişkinlerin ortalama %72’si çevrimiçi yanlış bilginin yayılmasını ülkeleri için büyük bir tehdit olarak görüyor. %21’i bunu küçük bir tehdit, %5’i ise hiç tehdit olarak görmüyor. Almanya, Hollanda, Polonya, İsveç, Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri ve Güney Kore’de insanlar yanlış bilginin yayılmasını diğer tüm tehditlerden daha önemli görüyor.
Son bir yıl içinde rekabetçi ulusal seçimler yapılan Almanya ve Polonya’da bu konu, açık ara en büyük tehdit olarak değerlendiriliyor.
Araştırmaya göre, küresel ekonominin durumu da 25 ülke genelinde ortalama %70 oranında büyük tehdit olarak görülüyor. %27’si küçük tehdit, %4’ü ise tehdit olmadığını belirtiyor. Yunanistan ve Avustralya’da insanlar küresel ekonomiyi ankette yer alan konular arasında en büyük tehdit olarak görüyor.
2017'den bu yana 21 ülkede, küresel ekonomi tehdit algısı artmış durumda. Ekonomik tehdit algısı, ulusal ekonomiye dair görüşlerle bağlantılı: 23 ülkede, kendi ekonomilerini olumsuz değerlendiren insanlar küresel ekonomiyi daha büyük tehdit olarak görüyor.
25 ülke genelinde ortalama %69 oranında yetişkin, terörizmi büyük tehdit olarak tanımlıyor. %26’sı küçük tehdit, %6’sı ise hiç tehdit olarak görmüyor. Hindistan, Nijerya ve Türkiye’de terörizm, sorulan beş konu içinde en büyük tehdit olarak görülüyor.
Orta gelirli ülkelerde yaşayanlar, yüksek gelirli ülkelere göre terörizmi daha büyük bir tehdit olarak görüyor (ortalama %79’a karşı %60). Ayrıca, yaşlılar, daha az eğitimli bireyler ve sağ görüşlü, popülist partileri destekleyen insanlar arasında terör tehdidi algısı daha yüksek.
Araştırmaya göre, 25 ülke genelinde ortalama %67 oranında yetişkin küresel iklim değişikliğini büyük bir tehdit olarak görüyor. %24’ü küçük tehdit, %9’u ise hiç tehdit olarak görmüyor. Ancak hiçbir ülkede iklim değişikliği en büyük tehdit olarak değerlendirilmemiş.
Buna rağmen, 2013’e kıyasla hem gelişmiş hem de orta gelirli ülkelerde iklim değişikliğine yönelik endişeler arttı. Bu konuda ciddi artışlar Fransa (+24 puan), Türkiye (+23), Meksika (+22), Birleşik Krallık (+18), Kenya (+15), Nijerya (+13), , Avustralya (+11), ABD (+11), Almanya (+11) ve Polonya’da (+10) görüldü.
Önceki yıllarda olduğu gibi, sol görüşlü bireyler iklim değişikliği konusunda sağ görüşlülere göre daha fazla endişe taşıyor.
COVID-19 pandemisinden sadece birkaç yıl sonra, 25 ülke genelinde ortalama %60 oranında yetişkin bulaşıcı hastalıkların yayılmasını büyük bir tehdit olarak görüyor. %30’u küçük tehdit, %5’i ise hiç tehdit olarak görmüyor.
Arjantin, Brezilya ve Güney Afrika’da bulaşıcı hastalıklar sorulan beş konu içinde en büyük tehdit olarak algılanıyor. Kenya (%88), Türkiye (%87), Endonezya (%86) ve Meksika’da (%82) da halkın büyük bölümü bu tehdidi ciddi buluyor.
Genel olarak, orta gelirli ülkelerde bulaşıcı hastalıklara ilişkin endişe, gelişmiş ülkelere göre daha fazla. COVID-19 pandemisinin başlangıcından bu yana 9 gelişmiş ülkede yapılan anketlere göre, bulaşıcı hastalıkları büyük tehdit olarak görenlerin oranı 2020’de %74 iken 2022’de %61’e, bu yıl ise %50’ye düştü.
Buna karşılık, küresel ekonomi tehdit algısı hem gelişmiş hem de orta gelirli ülkelerde uzun vadede belirgin biçimde artış gösterdi.
Türkiye’de terör endişesi zirvede, ekonomi ve yanıltıcı bilgi takipte
Ankete göre Türkiye’de halkın %91’i terörizmi ülkenin karşı karşıya olduğu en büyük tehdit olarak görüyor. Bu oranla Türkiye, araştırmaya katılan 25 ülke arasında terör tehdidini en yüksek oranda hisseden ülke konumunda.
İkinci sırada %87 ile bulaşıcı hastalıklar, üçüncü sıradaysa %51 ile ekonomik sorunlar yer alıyor. İklim değişikliği Türkiye’de ilk üç tehdit arasında yer almıyor. Buna rağmen iklim değişikliğini tehdit olarak görenlerin oranı son 10 yılda ciddi artış göstermiş durumda (+23 puan artış).
