23 yıllık kapsamlı bir takip çalışmasına göre, yarım milyonu aşkın Amerikalı arasında yapılan araştırmada; şekerli gazlı içeceklerden işlenmiş et ürünlerine kadar aşırı işlenmiş gıdalarla beslenenlerin, özellikle kalp hastalıkları ve diyabet kaynaklı ölümler açısından, yaklaşık %10 daha yüksek ölüm riski taşıdığı belirlendi. Bu bağlantı, kilo, sigara kullanımı ve genel diyet kalitesi gibi değişkenler kontrol edilse bile devam ediyor; bu da özellikle rafine gıdalarda bulunan bir zararlı faktörün etkili olabileceğini gösteriyor.
Önemli bir araştırmaya göre, yaşlı bireylerin yoğun olarak aşırı işlenmiş gıdalar tükettiğinde erken ölüm riski artıyor. En çok tükettiklerinde, önümüzdeki yirmi yıl içinde ölme oranları, en az tüketenlerle karşılaştırıldığında yaklaşık %10 daha yüksek bulunmuş.
Çalışmada, ortalama 50–71 yaş aralığındaki 540.000’i aşkın Amerikalı, 1990’ların ortalarında başlayan takip sürecine dahil edilmiş. “Ultra-process edilmiş” gıda tüketimi genel ölüm oranlarıyla, özellikle kalp-damar hastalıkları ve diyabet kaynaklı ölümlerle anlamlı ilişki gösterdi. Kanser kaynaklı ölümlerle net bir bağlantı bulunmadı.
ABD Ulusal Kanser Enstitüsü'nden Erikka Loftfield, "Gözlemsel ve deneysel birçok çalışma, aşırı işlenmiş gıdaların sağlık ve yaşam süresi üzerinde olumsuz etkisi olduğunu gösteriyor" dedi. Ancak hâlâ “bu gıdaların hangi bileşeninin risk taşıdığının” netleşmediğini vurguluyor.
Çalışmada gıda tüketim verileri, NOVA sınıflandırma sistemi dahilinde analiz edildi. İlk veriler 1990’ların ortasındayken:
En zararlı alt grupların işlenmiş et ürünleri ve gazlı içecekler olduğu saptandı.
ABD Diyet Yönergeleri, şekerli gazlı içecekler ile sosis, sucuk, şarküteri etlerini sınırlamayı öneriyor.


