Yükseköğretim Kurulu Bilim İletişimi Ofisi koordinasyonuyla "Dünya Toprak Günü" kapsamında; Bolu Mengen'de bulunan BAİBÜ Tohum Ambarı'nda gerçekleştirilen etkinlik ile , dünyanın ilk buğday türlerinden biri olan Iza buğdayının tarihsel yolculuğu, kuraklık dayanımı, tescillenmiş besin değeri ve gıda güvenliği açısından stratejik rolü ele alındı.

Yaklaşık 12 bin yıllık geçmişe sahip bu buğdayın, iklim krizi çağında yeniden önem kazandığı vurgulandı.

BAİBÜ Mengen Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Berker Çiftçi, "Ata tohumuna sahip çıkmak, toprağa ve hafızamıza sahip çıkmaktır. Tohum Ambarı'nda toprak altına emanet ettiğimiz çeşitlilik, geleceğin sürdürülebilir tarımının temeli." dedi.

Yaklaşık on yıl önce kurulan Tohum Ambarı'nın, yalnızca koruma değil; aynı zamanda çoğaltma, paylaşma ve aktarma merkezine dönüştüğünü vurgulayan Çiftçi, Iza buğdayının insanlığın ilk tahıl deneyimlerinden biri olduğunun arkeolojik bulgularla doğrulandığını aktardı.

Çiftçi, "Tohum Ambarı’nda bugün 610 çeşit ata tohumu koruma altında bulunuyor. Kayıt altına alınmayı bekleyen yüzün üzerinde çeşit için çalışmalar sürüyor." diye konuştu.

Sağlık ve genetik açıdan çok önemli

Iza Buğdayı'nın kısa sürede 120 dönümlük alanda üretime geçtiğini belirten Mengen Kaymakamı Sercan Yıldız, ta topraklarından gelen bu buğdayın sağlık ve genetik çeşitlilik açısından taşıdığı değer çok büyük olduğunu ifade etti.

Üniversite ile çiftçi işbirliğinin önemine dikkat çeken Mengen Belediye Başkanı Vural Turhan, ata tohumuna dönüşün sadece nostalji değil, stratejik bir tarım vizyonu olduğunu, bilim ile daha verimli bir üretim modeline geçileceğini söyledi.

Iza buğdayı gastronomide: Seben’den Michelin mutfaklarına

Etkinliğe katılan çiftçiler ise Iza Buğdayı'nın kimyasal kullanılmadan yetiştirildiğini ve Türkiye'nin ilk organik sertifikalı üretimine konu olduğunu aktardı.

Kaynak: İLKHA