Çin Bilimler Akademisi (CAS) Biyofizik Enstitüsü'nden Prof. Ning Liu ve CAS Otomasyon Enstitüsü'nden Prof. Shan Yu liderliğinde yürütülen bu araştırma, İnsan Bağlantı Projesi’nin S1200 verilerini kullandı. Bu veri seti, 250 tek yumurta ikizi, 142 çift yumurta ikizi ve akrabalık ilişkisi olmayan 437 kişiye ait dinlenme durumundaki fonksiyonel MR (rs-fMRI) taramalarını içeriyor. Bu sayede araştırmacılar, beyin kritikliğine genetik katkıyı etkin şekilde değerlendirme imkanı buldu.
Bulgular, genetik faktörlerin beyin kritikliğini şekillendirmede önemli bir rol oynadığını ortaya koydu. Özellikle birincil duyusal kortekste genetik etkinin daha belirgin olduğu görüldü. Bu durum, verimli bilgi işleme ve bilişsel uyarlanabilirlik ile ilişkilendirilen "kritik" dinamikleri sürdürebilme yetisinin büyük oranda kalıtsal olduğunu gösteriyor.
Araştırmacılar, bu biyolojik altyapıyı daha ayrıntılı anlamak için rs-fMRI verilerini Allen İnsan Beyin Atlası’ndaki gen ifadesi haritalarıyla birleştirdi. Yapılan analizler, bölgesel beyin kritikliğiyle örtüşen genetik ifade kalıplarını ve bu kalıpların nörolojik hastalıklarla ilişkili biyolojik süreçlerde rol aldığını ortaya çıkardı.
En önemlisi, çalışma beyin kritikliği ile bilişsel performansın ortak bir genetik temele sahip olduğunu da gösterdi. Bu bulgu, kalıtsal özelliklerin daha yüksek bilişsel işlevi nasıl destekleyebileceğine dair değerli bilgiler sunuyor.
“Beynin işleyişi için kritikliği korumak hayati önemdedir,” diyen Prof. Liu, “Bunun genetik temellerini ortaya çıkarmak, bilişin ve nörolojik hastalıkların anlaşılması için yeni yollar açıyor,” ifadelerini kullandı.
