Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı, Manchester Üniversitesi’ne bağlı İngiliz kazı ekibinin yürüttüğü son kazı sezonunun sonunda yapılan keşfin, Nil Deltası’ndaki tarihi şehirlerden biri hakkında önemli bilgiler sunduğunu açıkladı.
Yüksek Eski Eserler Konseyi Genel Sekreteri Dr. Muhammed İsmail Halid, kazı çalışmalarının doğu tümseğinde yoğunlaştığını ve uzaktan algılama teknolojileri ile Landsat uydusundan alınan görüntülerin, belirli bölgelerde kerpiç yoğunluklarını ortaya koyduğunu belirtti. Ortaya çıkarılan yapılar, M.Ö. 4. yüzyılın başları veya ortalarına tarihleniyor ve “kule evleri” olarak bilinen, çok katlı konutlardan oluşuyor. Bu tür evler, kalabalık nüfusları barındırmak üzere inşa edilirdi.
Keşfedilen yapıların kalın temelleri, yapıların ağırlığını taşıyacak şekilde tasarlanmış. Bu mimari tarz, geç dönemden Roma dönemine kadar Nil Deltası’nda yaygın olarak kullanılmış.
Ayrıca, tahıl depolama ya da hayvan barınağı olarak kullanılan bazı hizmet yapıları da gün yüzüne çıkarıldı.
Tapınak alanında, kireç taşından büyük bir zemin ve alçıyla kaplı olduğu tahmin edilen kerpiçten yapılmış iki büyük sütun kalıntısı bulundu. Bu yapıların, geç dönem tapınağı ile Wajet Tapınağı arasında tören yolu üzerinde yer aldığı düşünülüyor. Bu yolun Ptolemaik dönemin ortalarında kullanım dışı kaldığı tahmin ediliyor.
Mısır Eski Eserler Sektörü Başkanı Muhammed Abd el-Badie, bu keşfin bölgeye dair arkeolojik bilgiyi zenginleştirdiğini ve geç dönem ile erken Ptolemaik dönemdeki günlük yaşam ve inanç sistemine dair önemli ipuçları sunduğunu belirtti.
En dikkat çekici buluntular arasında, 26. Hanedan dönemine ait yeşil fayansla yapılmış yüksek işçilikli bir “uşabti” heykelinin üst kısmı yer alıyor. Ayrıca Horus’un timsahlar üzerinde durduğu ve yılanlar taşıdığı bir taş levha, Bes’in kabartması ve iki başlı Hathor figürüyle süslenmiş bronz bir müzik aleti keşfedildi.
Bu keşif, “İmet” şehrinin arkeolojik ve tarihi tablosunu tamamlamaya yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor ve gelecekteki çalışmalar için yeni bir temel oluşturuyor.
Mısır, 21. yüzyılın başından bu yana uluslararası kazı ekipleriyle işbirliği ve modern teknolojilerin kullanımı sayesinde arkeolojik alanda büyük bir canlanma yaşıyor. Son yıllarda Saqqara ve Thebes gibi bölgelerde yapılan kazılar, eski Mısır uygarlığına dair anlayışı yeniden şekillendiriyor.
