Son Durak Kemalizm!
2019 Başkanlık Seçimleri yaklaşırken AK Parti`nin bu seçimleri kazanmak için ‘Her yol mübahtır` dercesine hızlıca Kemalizm`e doğru kaymasına şahitlik ettikçe içimden ‘Taklitlerden sakınınız` demek geliyor.
Atatürkçü, Kemalist, Milliyetçi ve Ulusalcı Partilerin halleri ortada iken, milletin onlara teveccühü belliyken sırf Başkanlık adına o cephelere savrulmak ‘Çanlar kimin için çalıyor` sorusunu cevaplar nitelikte görünüyor.
Yaşanan son gelişmelere bakınca AK Parti`nin 15 yıllık iktidara rağmen halen siyasi olarak kendini her hangi bir zemine konumlandıramadığını ve iktidar olmalarına rağmen tek başına muktedirliği başaramadığını görebiliyoruz. Bu da sürekli partner arama ihtiyacı doğurduğu için kuruluşundan beri önce batıcı libarellerle, sonra FETÖ ile adı konulmamış koalisyonlar kurma durumunda kaldı. Her koalisyondan da darbe alarak çıktığı için de yeni arayışlara girdi.
AK Parti kendini siyasi olarak doğru bir zeminde sabit kılmadığı için, yüzde 50 oranında oy almasına rağmen bir türlü kurumsal anlamda Parti kimliğiyle öne çıkamıyor. Her şey, Erdoğan`ın şahsında başlayıp bitiyor. Bu da Erdoğan sonrası bir Ak Parti`nin iktidardan uzaklaşacağını gösteriyor.
Sayın Erdoğan`da bunun farkında olduğundan kimi arayışlar içerisinde dolaşıp duruyor. Eminim ki; özellikle yakın çevresinin de yanlış yönlendirmesiyle doğru olmayan mecralara kaymaya başladı. MHP ile kurulan ve adeta tavize taviz yöntemiyle devam eden ilişki tüm iticiliğiyle halen ortada iken şimdi de Kemalizm`e kaymak, sonun mukaddimesi değil midir acaba?
Hareketler için en büyük tehlike, rakiplerine yenilmek değil onlara benzemek, onlar gibi düşünmek ve onların yöntemlerinden medet ummaktır.
Ak Parti`nin, Kemalist tabulara karşı verdiği mücadele dolayısıyla 15 yıldır iktidarda olmasına rağmen son tahlilde Kemalizm`e yönelmesi ve son 10 Kasım`da adeta bir tür çakma CHP gibi davranması açıkça bir hayal kırıklığıdır.
Kemalist ideolojinin, çağdaş putperestliğin millet nezdindeki değeri Perinçek`in partisinin oy oranı kadar iken, bu oyları almak uğruna o kirli suda kulaç atmak, siyasi anlamda bir vurgun yemek ya da ötenaziden başka bir şey değildir.
Yılların CHP`si bile Kemalizm`le bir arpa boyu yol almamışken, CHP ile aynı gömleği giymek tuzağını kim kurdu acaba Ak Parti`ye.
Millet özde Atatürkçüleri bile yüzde 25`e mahkum etmişken 49 dan 51`e ulaşmak için ne kadar heykel dikmek, Anıtkabir`e kaç otobüs kaldırmak, kaç hocayı-alimi sallandırmak, kaç Dersim, Zilan katliamı yapmak ve kaç yıl Tanrı uludur Tanrı uludur diye höykürmek lazım acaba!!!?
Yoksa tekrardan ‘Andımıza` sığınıp çocukların varlıklarını mı feda etseler acaba? Bu şekilde binde 0.02 oy gelir mi?
Ayıptır, günahtır, yazıktır beyler! Binde bilmem kaç nokta kaç oy için, Camileri ahır yaptı, diye yıllarca yuhalattığınız zihniyetin kanatlarına sığınmayın. Zaten isteseniz de ancak Çakma ya da Sözde Kemalist olabilirsiniz.
Ha birde unutmadan sorayım, Siz hiç TEKASÜR SURE`sini okudunuz mu? Bi zahmet okuyun beyler.