• DOLAR 34.446
  • EURO 36.302
  • ALTIN 2836.87
  • ...

Kılıçdaroğlu`nun gazetelere yansıyan atletli fotoğrafı ve sonrasında gelişen siyasi tartışmalara bakınca Türkiye`de siyasetin nasıl alelade bir hal aldığını gözlemlemek mümkün. Aslına bakılırsa Türkiye`yi yönetmeye aday bir partinin genel başkanının gazetelere böyle bir şekilde görüntü vermesi pek de hoş değil.

Belli ki bu, bir tür imaj çalışması olarak lanse edilmiş durumda. Halktan biri ya da Halk adamı Kılıçdaroğlu gibi mesajlar vermek amacıyla verilen bu poz aslında Kılıçdaroğlu`nun da adında ‘Halk` kelimesi geçen CHP`nin de, halktan ne kadar uzak olduğunu gösteriyor.

Nitekim fotoğrafın basına yansımasından sonra, fotoğraf ile ilgili soruyu cevaplayan Kılıçdaroğlu,  ‘Ben halkıma hiç yabancılaşmadım. Ben böyle bir insanım. Halkım gibiyim. Hangi görevde olursam olayım tavrım değişmez. Erdoğan bu fotoğrafa balıklama daldı. Niye dalıyor? Çünkü benim halktan birisi olarak görünmemden rahatsız oluyor.`  Diyerek kendisinin ve partisinin kafasındaki halk portresini yansıtmış oldu.

Yıllardan beri halka ‘Göbeğini kaşıyan adam` muamelesi yapan zihniyet, bu kez de Millete ‘Atlet Adam` gözüyle bakmaya başladı.

Aslında bu, genel anlamda Sol`un kronik hastalığıdır. Nedense Soldan bakanlar milleti hep küçük görürler. Sol`un halk arasında taban bulamamasının en temel sebeplerinden biri de budur. Çünkü Sol düşünce ideolojik olarak da yaşantı olarak da bu topraklarda mayalanmamıştır. İthal maya olması dolayısıyla da ya tutmuyor ya da tutsa bile kaymak bağlamıyor.

Düşünsenize halkımızın onca değeri varken, halktan biri olmak adına yıllarca küçümsemek için yakıştırılan tabirleri andıran bir obje kullanılıyor.

Ayrıca, tanıdığım Halktan yani sıradan insanların Atletle sofraya oturduğuna şahitlik etmedim. Örneğin benim babam hiçbir zaman atletli bir şekilde sofraya oturmadı. Eminim ki Anadolu`daki 100 evin kapısını yemek vakti çalarsanız en fazla 10 tanesinin sofrasında Atletli baba portresiyle karşılaşırsınız. Çünkü bizde Sofra demek nimet demektir. Nimete dolayısıyla da nimeti bahşedene karşı büyük bir saygı vardır.

Halkla beraber olmak halkın sorunlarını hakkıyla dile getirmekle mümkün olur. Onca dert ve sorun arasında boğuşan insanlar, kimsenin giydiği Atlete bakarak bu bizden demezler.

İktidarlar için suni gündemler hep can simidi olmuştur. CHP ve Kılıçdaroğlu da hep suni gündem kahramanları olarak iktidarın elini rahatlatıyorlar. Ya bu tür saçma sapan konularla gündeme geliyorlar ya da ispatlayamayacakları şeyleri iddia ederek kendilerine olan güveni sarsıyorlar.

Halktan gözükmek adına halkı aşağılayan böylesi bir Ana Muhalefet dünyanın neresinde olursa o ülkenin iktidarı pervazsız olur.

Ana Muhalefet olarak CHP halktan uzak ve marjinallere yakın oldukça 80 yıldır olduğu gibi yerinde sayar, ne uzar ne de kısalır.

İktidarın en büyük şansı olmaya devam eden CHP ve Kılıçdaroğlu‘na Beyaz Türkler Dünyası`nda atletli yolculuklar dilerim.

Diğer Köşe Yazarları