Kürtlerin En Büyük Talihsizliği!
Kürtlerin en büyük talihsizliği nedir diye sorulacak olursa eğer; yakın tarihin de şahitliğiyle buna verilecek en uygun cevap “PKK ve bileşenleridir” olacaktır.
PKK ve şürekasının Kürtlerle anılması, Kürtler ve Kürtlük adına en büyük talihsizliktir. Çünkü nerede kendileri gibi düşünmeyen Kürt orijinli bir yapı ya da parti varsa ona düşmandırlar.
Dikkat edin şu anda en büyük hedefleri Irak Federe Kürt Yönetimi ve HÜDA PAR. Bir halk için mücadele ettiğini iddia eden yapının o halka düşmanlık etmesi hiçbir zaman özgürlük ve statü getirmez.
Kemalist Türk Soluna teslim olup Emperyalizmin ileri karakolu görevini hakkıyla sürdürüp efendisini memnun etmek için takdire şayan(!) bir çaba sergilerken bu arada Kürtler arasında sorun oluşması, halkın birbirine düşman olması için gayret sergilemekten de geri durmuyorlar.
Narin’in mazlumca katledilmesi olayında bile ortamı germek, Kürtlerin farklı fraksiyonları arasında var olan sorunları daha da derinleştirmek için ellerinden geleni yaptılar.
Kandan beslenmek bu olsa gerek. Yıllarca Kürt çocuklarını daha ağızları süt kokarken dağa çıkarıp ölümleri üzerinden rant devşirmeye çalıştılar. Şu anda kimseyi kandırıp dağa çıkaramadıkları için bu kez de canice katledilen 8 yaşındaki bir kız çocuğunun kanı üzerinden ortamı germek, yeniden kavga çıkarmak için çabaladılar.
Bütün ülke o mazlumun sağ bulunması için çaba sarf ederken onlar ise adeta gündemi saptırmak adına, Narin’in sağ kurtulma ihtimalini ortadan kaldırmak adına sokaklara çıkıp HÜDA PAR’ı hedef aldılar.
Siyonist bir hesabın yaptığı paylaşımdan hemen sonra doğrudan HÜDA PAR’ı hedef almaları, sokaklara çıkıp hedef göstermeleri kimin emrinde olduklarının çok açık itirafıdır.
Ayrıca acaba kendilerine ulaşacak ya da ortaya çıktığında suçlanacakları bir şey mi vardı da hemen suçluluk psikolojisiyle HÜDA PAR’ı suçlamaya başladılar.
HÜDA PAR’a iftira atarak Kürtler adına ne fayda sağladılar acaba? Farklı kutuplarda duran Kürt gençlerinin atışmasını istemek Kürtlere ne tür bir fayda sağlayacak acaba?
Neden bu kadar yaraları kaşımaktan, fitne ortamı oluşturmaktan zevk alıyorlar. Kürtler birbirleriyle savaşırsa bu insanların ellerine ne geçecek.
Çünkü çatışma ortamından rant sağlama konusunda uzman olmuş bu kesimin sürekli bahsettikleri “Halklar” kavramının içerisinde Kürtler yok.
Kürtlere huzuru, eğitimi, ekmeği, mutluluğu layık görmüyorlar. Kavga ve savaş dayatarak Kürtlerin katledilmesini arzuluyorlar.
Devletin atadığı kayyumlara tepki gösterirken, Kemalist Türk Sol’unun atadığı kayyumlara ise itaat ediyorlar. Onların Kürt coğrafyasında solculuk, gerillacılık oynamasına destek olarak Kürtlerin huzurunu onlar için heba ediyorlar.
8 Yaşındaki bir çocuğu bahane ederek sokağa dökülüp terör literatürüne ‘Bebek katili’ diye kaydedilmiş bir insanı anmak çok ağır bir tezat halidir.
Yazık, Kürtler adına çok yazık ki; bu yapı halen Kürtler arasında kendine taban bulabiliyor.