• DOLAR 32.897
  • EURO 35.343
  • ALTIN 2460.873
  • ...

28 Şubat’ta yaşananlar belki de ülke tarihinin en karanlık dönemine delalet etmesine rağmen bu darbenin failleri hak ettikleri şekilde cezalandırılmadılar.

Bu da 28 Şubat anlayışının bin yıl süreceği iddiasına hizmet ediyor. 28 Şubat Süreci faillerinin yakın zamanda Cumhurbaşkanı tarafından affedilerek cezalarının kaldırılması en basit tabirle bir tür zayıflık göstergesidir.

Cumhurbaşkanı’nın 28 Şubatçıları affetmesi zamanlama açısından da manidar bir durum. Özgür Özel Cumhurbaşkanı’nı ziyareti esansında bu konuyu gündeme getirdi ve hemen haftasında bu adamlar serbest bırakıldılar.

Bu başarı Özgür Özel’e yazar. Göreceksiniz yakın zamanda Özel ve CHP ekseni bu konunun ekmeğini çok yiyecekler hatta bu konuyu bir tür güç gösterisine dönüştürecekler. Hiç kimse kalkıp da Cumhurbaşkanına teşekkür etmeyecektir.

Nitekim de affedilenlerden olan Çetin Doğan, tahliyesinden sonra adeta meydan okurcasına Cumhurbaşkanını geç kalmakla suçladı ve bunun bir af olmadığını iddia ederek kendisini salan iradeyi ve iradenin sahibini açıkça yok saydı.

28 Şubatçıların, Çetin Doğan’ın, Çevik Bir’in ve diğerlerinin tahliye edilmesi açık bir şekilde başta o dönemin mağdurları olmak üzere birçok insanı vicdanen rahatsız etmiştir.

Özellikle 28 Şubat mağduru yüzlerce insan cezaevlerinde uzun süre ölümcül hastalıkla boğuşurken, 28 Şubatçıların tahliye edilmesi ve bunun da CHP genel başkanının talebiyle alakalı olması mağdurlar nezdinde hiç de hayırla anılmayacaktır.

Olaya bir de siyasi olarak bakacak olsak da ortada bir tür siyasal mağlubiyetin kabul edilişi gibi bir sonuca da ulaşabiliriz. Sanki yapılan son yerel seçimlerden çıkan sonuç dolayısıyla CHP’nin söylemsel üstünlüğü kabul edilmiş gibi oldu.

Siyasal olarak, 28 Şubatçıların bırakılması bir tür tavizdir. Cumhurbaşkanı CHP’ye sarı ineği vermiş oldu. Taleplerin devamı elbette gelecektir. Çünkü onlar da AK Parti hükümetinden bir şeyler koparmanın bir tür güç yansıması olduğunun bilincindeler.

Karlofça Anlaşmasını bilirsiniz. Bu anlaşma Osmanlı’nın gerileme döneminin başlangıcı olarak kabul edilir. Ayrıca bu anlaşma Osmanlı’nın batıda toprak kaybettiği ilk anlaşmadır.

CHP’nin talebiyle 28 Şubatçı askerlerin işledikleri suçların cezasını tam olarak çekmeden tahliye edilmeleri AK Parti iktidarının Karlofça Anlaşması mahiyetindedir.

Güçlü yapılar bu tür tavizler verdikçe gerilemeye ve güçten düşmeye başlarlar. Karşıdaki kesim ise doyumsuz olarak kopardığı her tavizden sonra yenisini talep ederek muktediri zayıflatmaya çalışacaktır.

CHP’nin yaptığı da budur. Maalesef Cumhurbaşkanı, Özgür Özel’in bu talebini kabul etmekle 31 Mart mağlubiyetini kendi açısından da tasdik etmiştir.

Anayasal hak olan bu af yetkisinin 28 Şubatçılar için değil 28 Şubat mağdurları için kullanılması bu hakkın adil teslimiyeti olacaktır. Çıkanlar yakın zamanda CHP televizyonlarına ya da düzenlenen programlarına çıkarak kendi ifsad edici fikirlerini adeta kahraman edasıyla anlatmaya, savunmaya başlayacaklardır.

Hasılı kelam Cumhurbaşkanı, Sarı ineği, rakiplerine vererek onlara büyük bir zafer yaşatmış oldu…