• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Tarihin kaydettiği en vahşi ve en saldırgan terör oluşumu olan domuz soylu siyonistleri 3 aydır durduramayan Müslümanlara yazıklar olsun.

Tarihe takılıp kaldık. Bir türlü tarihten ders alamadık. Siyonistlerin diplomasiden, konuşmadan, anlaşmadan anlamadıkları, tarihi bir gerçek iken; halen Müslüman Devletler, diplomasi ve benzeri beylik laflarla havanda su dövüyorlar.

Hiç eğip bükmenin anlamı yok. Gazze’de katledilen her çocuğun kanı, bugüne kadar bu terör oluşumuna anladığı şekilde cevap vermeyen, onu durdurmak için kuvvet sevk etmeyen tüm Müslüman yöneticilerin de eline bulaşmıştır.

Hele halkı boykota çağırdığı halde büyük firmaları aracılığıyla terörist devletle ticareti devam ettirenler, katil devletin katil askerlerine su, yemek ulaştıranlar, onlara çelik satılmasına halen müsaade edenler yakalarını öldürülen bebeklerin ellerinden kurtaramayacaklardır.

Açık açık terör devletine destek veren firmalar, kuruluşlar halen Müslüman ülkelerde faaliyetlerine devam edip para kazanarak katil askerleri besliyorlarsa, devletler bunların ticari faaliyetlerini yasaklamıyorsa bireysel boykotların başarısı sınırlı kalacaktır.

Başta Türkiye olmak üzere devletler, halkın gazını almak politikasından vazgeçmelidir. Devletlerin bu konuda sıradan bir STK gibi davranmasının, Filistin Davası’na, Gazze’deki bebeklerin yaşamasına hiçbir katkısı yoktur.

Artık anlayın Allah aşkına. Şeytan azapta gerek. Zalim zordan anlar.

Söz bitmiştir. Söylenecek her şey 3 aydır söylendi. Diplomasi zırvalığı sadece domuz soyunu cesaretlendirmeye yaradı.

Alçaklar Müslüman ülkelerde suikastlar düzenleyip, ajanlar yerleştirerek o ülkeleri de Gazze gibi yapmanın hazırlığını yapıyorlar.

1 Ocak günü İstanbul’da yüz binler Tevhid sancağıyla yürüdü, sloganlar atıp Allah için saflarını, yüreklerini açıkça ortaya koydular. Keşke orada devlete de iktidara da çağrıda bulunsaydılar.

Devletten, iktidardan lanetli terör devletiyle tüm ekonomik ilişkileri kesmesini isteseydiler. Keşke devletten, iktidardan, Gazze’de bayrak göstermesini, açıkça HAMAS’a silah hatta asker desteği sağlamasını isteseydiler.

Acaba yüz binler İstanbul’da tevhid bayrağı dalgalandırırken Güney’deki limanlardan gemiler, içinde katil sürüsünü besleyecek yük ile demir aldı mı?

Bence yüreği Gazze ile atanların asıl protesto mekanları oralar olmalıdır. Katil devletten önce Müslüman devletler, Müslüman iktidarlar yola getirilmelidir.

Başta Türkiye olmak üzere Müslüman Devletlerin Gazze’de bayrak göstermesinin zamanı gelmiştir. Filistin Devleti BM’de statü sahibi olup 138 ülke tarafından tanınmaktadır. Hem Arap Ligi hem de İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi bağımsız bir ülke konumundadır. Gazze de bu devletin bir parçası olduğuna göre bu statü kullanılarak neden savunma anlaşmaları yapılmasın ki?

Eğer amaç diplomasi ise böyle bir diplomatik yöntem de izlenebilir. Yapılacak savunma anlaşmalarıyla Gazze’ye silah da gönderilir asker de.

Libya’daki yönetim ile yapılan anlaşmaların benzerleri imzalanarak Gazze’ye ulaşılmalıdır. Başta Türkiye olmak üzere tüm İslam Devletlerinin bu yönde adım atarak bu utançtan Ümmet’i kurtarmaları gerekmektedir.

Birkaç kelam da Katil sürüsünü protesto edip kalbi Gazze ile atanlara demek istiyorum.

Katil devleti protesto ettiğiniz kadar kendi devletlerinizi de cesaretlendirmek adına protesto etmekten çekinmeyin.