• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Âlimler ve Medreseler Birliği İttihadul Ulema’nın Diyarbakır’da düzenlediği 7. Âlimler Buluşması her zamanki gibi yine ses getirdi. Türkiye sınırlarını aşarak Ümmet ekseninde bir programa dönüşen Âlimler Buluşması bu kez bazılarını gerçek anlamda kudurttu adeta.

HDPKK medyası her zamanki gibi saldırıp karaladı. Bu da ideolojik açıdan gayet anlaşılır bir durum. Çünkü PKK/HDP için kendi boyunduruğunda olmayan hiçbir Kürd’ün ya da Kürtlerden müteşekkil bir kuruluşun bir manası bir değeri yoktur.

Bunun en bariz örneği de KDP düşmanlığıdır. Yeryüzündeki statü sahibi tek Kürdî yapı olup uluslararası kabul ve tanınırlığı olan Kürdistan Bölgesi’ne ve hükümetine sırf kendilerinin kontrolünde değil diye düşmanlık yapan bir güruhtan başka bir şey de beklenmezdi tabi ki de.  Onlardan İslam’a ya da Âlimlere saygı beklemek mümkün değildir.

Ama bir de Âlimler buluşmasını kendi reklamlarını yapmak, sosyal medya üzerinden takipçi kasmak için dillerine dolayan atanamamış HDP’liler, mahcup PKK’lılar ve klavye Kürtçüleri seslerini yükselttiler.

Kendilerini HDPKK dışında göstererek kendilerine alan bulmaya çalışan bu atanamamış HDP’liler ilkin organizasyonun Devlet destekli olduğu iftirasını attılar. Çünkü bu troller kendi iradeleri ile hareket edememe gibi bir vasıfta oldukları için herkesi kendileri gibi biliyorlar.

Bu küçük kafalar nedense Kürt âlimlerinin böylesine devasa bir organizasyonu düzenleyebileceklerini anlayamıyorlar.

Bu iftiraları tutmayınca bu sefer katılımcılardan Yusuf Kaplan’ın benim de tasvip etmediğim sözlerini dillerine doladılar.

Yusuf Kaplan, katılımcılardan bazılarının önlerinde duran levhalarda, Kürdistan, isminin bulunmasının yanlış anlaşılmalara sebebiyet vereceği türünde yanlış anlaşılmalara sebebiyet veren bir kelam sarf etti.

Bunu duyan atanamamış HDP’liler hemen saldırmaya başladılar. Sanki Yusuf Kaplan söylemiş de o levhalardaki Kürdistan ibareleri silinmiş gibi, anlamadan, arayıp sormadan Twitter kahramanlığına başladılar.

Hemen hemen hepsi de aynı tabirleri, aynı ithamları insafsızca kullanarak trol ordusu düzeniyle saldırdılar.

Bunların kişiliklerine bakıldığında görülecektir ki; bunlar Kürt halkına, Kürt diline,  Kürt kültürüne hiçbir katkı sunmamış, hiçbir bedel ödememiş HDPKK trolleridirler.

Reklamın iyisi kötüsü olmaz mantığıyla gündemde kalmak için, takipçi kazanmak için yırtınan bu atanamamış HDP’liler emin olun ki; Yusuf Kaplan o sözleri sarf etmeseydi bile bir şeyler bulup yine de saldırganlaşacaklardı. Çünkü hepsini birden idare eden kurma kolunun zembereğini boşaltmıştı efendileri.

Bunların en temel özelliği, amiyane tabirle, boş beleş adamlar, olmalarıdır. Bunlar her şeyin en iyisini kendilerinin bildiği iddiasındaki menfaatperestlerdir.

Bu atanamamış HDP’lilerin şu andaki en temel motivasyonu 2015’te HDP tarafından kendilerine verilen bir milletvekilliği kontenjanını kendilerini yarı yolda bırakan Adem Geweri’ye kaptırmanın acısını çıkararak bu sefer atanabilmektir. O Yüzden de HDPKK tribünlerine oynayarak İslam düşmanlığına soyunuyorlar.

Bunların da atanabilmek için geçmeleri gereken sınav bu herhalde. Trollük işte böylesine zavallı yapıyor bu insanları.

Ne diyelim, ‘Benehol’ inşallah…