• DOLAR 34.422
  • EURO 36.441
  • ALTIN 2840.588
  • ...

Türkiye’de kendine Sol diyen yapıların tamamı arkaik topluluklardır. Hiçbir zaman barış yanlısı demokrat ya da insani özelliklere sahip kişilikler olamamışlardır. Tek hedefleri halkın değerlerine düşmanlık etmektir.

Bunu, yıldönümü dolayısıyla düzenlenen Madımak Provokasyonu anma törenlerinde bir kez daha gösterdiler. Sivas’ta düzenlenen programa katılanlar her yıl olduğu gibi bu yıl da ölenleri anmaktan ziyade İslami ve insani değerlere hakaret ederek Provokasyonu devam ettirdiler.

Gerek Sivas’ta yapılan konuşmalarda gerekse de yapılan açıklamalarda orada hayatını kaybedenler için ısrarla ‘Aydın’ tabiri kullanılırken. Dindar kesim için ise, gerici, yobaz gibi iftiralarda bulundular.

Elbette Sivas’ta yaşanan şey acı bir olaydı. Ama ölenleri anma adı altında Lümpenlerin aydın diye yutturulmaya, inananların ise gerici ya da yobaz olarak lanse edilmeye çalışılması da ahlakî açıdan saygın bir davranış olmasa gerek.

Bu, yıllardan beridir süregelen bir gelenek haline geldi. Her 2 Temmuz’da bir araya gelen arkaik lümpen topluluğu Alevilik propagandasından hareketle siyasi menfaat devşirme peşine düşüyor. Bunu yaparken de intikam sloganları altında İslam’a ve Müslümanlara saygısızlık yapıyorlar.

Aslında orada katledilenlerin hesabını vermesi gereken kişi o ortamı gererek halkı kışkırtan ve toplum mühendislerine selam çakan kişi olması hesabıyla Aziz Nesin denen kişidir. Ama o şu anda çetin bir hesabın muhatabı oluyordur.

Ne hikmetse o kişilerin katline meydan vermesine rağmen Aziz Nesin bu arkaik topluluğun kıblesi haline gelmiş durumda. Bu toprakların Salman Rüşdi’si olarak ömrünü tüm iyi, insani ve İslami değerlere düşmanlık yaparak geçiren Aziz Nesin adeta Alevi-Sünni çatışmasını sağlamak için çabalamış oraya katılanlar da bunu bildikleri halde bu oyuna alet olmuşlardır.

Bu gün olduğu gibi geçen yıllarda da anma törenlerinde hamaset yaparak konuşanlar, unutmadık unutmayacağız ya da intikamını alacağız diyenler de aynı kışkırtmayı sürdürmektedirler. Oraya giden kurumların çoğu hayatını kaybedenleri anmaktan ziyade arkaik sol tribüne oynamayı tercih etmektedirler.

Birçoğu kendi PR’ı için toplumsal fay hatlarını harekete geçirmekten geri kalmıyorlar. Enteresan olanı da her yıl kendi gündemleri neyse onu Sivas’a taşıyarak hep bir ağızdan o konuyu işliyorlar. Bu yılki temaları yaklaşan seçim süreci olduğundan açıklamalar hep o yönde oldu.

Aslında onların sivri dillilerinden olan Yılmaz Özdil nasıl ki yazdığı bir Atatürk kitabını ciltli ciltsiz, boyalı boyasız, küçük büyük olarak bastırıp temcit pilavı babından Atatürk’ün ekmeğini yiyip duruyorsa her yıl Sivas’a gidenler de hayatını kaybedenleri istismar ederek onların ekmeğini yiyorlar.

Sol tam da budur Türkiye’de. Değerlere düşman, gerici ve istismarcı...

Selam ve Dua ile…