• DOLAR 34.427
  • EURO 36.461
  • ALTIN 2847.663
  • ...

104 tekaüt denizcinin yayınladığı darbe muhtırası, her ne kadar Montrö ile ilgili gözükse de aslı itibariyle derinlerden gelen bir darbenin ayak sesi olarak çınlıyor kulaklarda.

Bu Tekaüt Cuntası’nı kurma kolundan kurup ortaya salanlar aslında bu günün değil geleceğin mühendisliğini yapıyorlar. Onların hedefi AK Parti sonrası olarak planmış gibi duruyor. Belli ki bu Tekaüt Cuntası’nın da içinde olduğu grup ilk seçimde AK Parti’nin gideceği inancıyla hareket ediyor.

Amaçları şimdiden Devlet içindeki kendileri gibi olmayanları yıldırmak ya da hesapladıkları çöküşü daha da hızlandırmak olarak görülüyor.

Bu insanlar emekli olsalar da halen ordu içerisinde belli bir çevreye ya da güce sahip olduklarından sinir uçlarıyla uğraşmak suretiyle kendi fikirdaşlarını zinde tutmak adına harekete geçirildiler.

Evet, bunlar emekli olmuş insanlar, ama unutmayalım ki; bu insanlar Tapu Kadastro’dan ya da Maliye’den emekli olmuş değiller. Yıllarca ordu içerisinde üst düzey görevde bulunan bu insanların, geçmişte komutanlık yaptıkları subayların çoğu şu anda omuzlarında yıldız kalabalığıyla dolaşıyor. Bu Tekaüt Cuntası’nın imzacı Amiralleri halen Askeriyenin lojmanlarında kalıyor, askeri tesislerde muvazzaf subaylarla birlikte vakit geçiriyor ve onlar tarafından, ‘Komutanım’ diye muhatap alınıyorlar. Yani anlayacağınız öyle, bu emekliler mi darbe yapacak, türü safsataları değil de yayınlanan muhtırayı ve bağlantılarını ciddiye almak lazım.

28 Şubat Süreci’ni hatırlayalım; o sürecin tetikleyicilerinden olan ve merhum Erbakan Hoca’nın masasında alkol alarak büyük bir provokasyona imza atan Güven Erkaya da tıpkı bu Tekaüt Cuntacılar gibi bahriyeli idi.

İşe, olmayan bir Montrö sorunuyla başlayıp olayı tekkede ibadet eden Amiral meselesine bağlamak asıl niyeti ortaya çıkarıyor.

Amaçları asla ve asla Montrö değil. Onlar da hükümetin bu konuda bir adım atmayacağını bilmekteler. Asıl sorun onlara göre Amiral rütbesine ulaşmış bir insanın ibadet etmesidir. Onları rahatsız eden, bir amiralin tespih çekmesi, secdeye varmasıdır.

Peki bu amiral bir ibadet mekanına değil de Atatürkçü Düşünce Derneğine gidip Müjdat Gezen başkanlığındaki Kemalist bir ayine katılsaydı da aynı tepkiyi verecek miydi bu 104 tekaüt? Tabi ki de hayır.

Mesele Montrö falan değildir. Mesele yeni Batı Çalışma Grubu’nun faaliyete geçme meselesidir. Tekaüt Cuntacılar gibi, Tekaüt Monşerlerin ve Tekaüt Mebusanın da aynı zaman diliminde aynı heves ile ortaya çıkması, darbeye giden yolların asfaltlanmasından başka bir şey değildir.

Bu insanlar Ordu’ya alnı secdeli insan istemiyorlar o yüzden de böylesine dolambaçlı yollarla faaliyetlerini sürdürüyorlar.

Ama en vahimi de şu ki; eğer hükümet Ayasofya İmamını kelle avcılarına kaptırdığı gibi namaz kılan o generali de bu kelle avcılarının talibine uygun harcarsa o zaman bu Tekaüt Cuntası hedefine ulaşmış olur.

Selam ve Dua ile…