Karmasız bir eğitim sağlıklı nesiller için şarttır
Ümmet coğrafyası toplumsal alanda yaşamsal değerler açısından İslam`dan yüz çevirip Batıya yöneldiği günden beri ‘inanç, gelenek, değerler, sosyal, siyasal…` yönümüz törpülendi, belimiz çöktü, huzurumuzdan olduk, ahlaki açıdan yozlaştık ve ‘Batı!` dedikçe batıp dibe vurduk.
Batıcı bir hayat tarzı derken bu, bir yön veya toprak parçası olarak değildir.
Bu hak ve fıtri ölçülerdeki bir yaşama karşılık batıl ve fıtri olmayan ölçüsüz ve tümüyle serbest bir hayat tarzıdır. Ki, tümüyle şeytani bir niyet taşımaktadır. Böyle bir hayat tarzında insanın mahremiyetine ve hayâ yönüne tümüyle müdahale söz konusu olup insanı manevi ve ruhi bir boyuttan koparıp onu maddi ve bedeni bir hayvani serüvene sürüklemek esastır. Bu nedenle göz, mide ve şehvet zevklerinden onları uzaklaştırdığı için ‘iffet, tesettür, ahlak, haramdan sakınma…` gibi insani erdemlere düşman kesilirler. Bu yolda olan, bu fıtri duruşu sergileyen her doğruluk erine düşman kesilir; onu ötekileştirir ve kamusal alanı ona yakıştırmazlar.
Son günlerde yeniden gündeme gelen ve sosyal medyada sıklıkla görülen ve iki gün önce #KarmaEğitimeHayır tagıyla oldukça konuşulan karma eğitimi bu şeytani duruşlarından dolayı isterler ve bunun sürmesini hayat memat sayarlar.
Peki, nedir bu karma eğitimin aslı?
İslam, iki cinsin toplum içinde nerede durmasını ister?
Müslüman niçin karma eğitimi istememelidir?
*Batı Avrupa`da karma eğitim ilk kez Reform hareketinden sonra bazı Protestan gruplarının, erkeklerin yanı sıra kız çocuklarına da Kitabı Mukaddesi okumayı öğretmek istemeleriyle ortaya çıktı. Uygulama İskoçya, İngiltere`de yaygınlaştı. Amerikan Bağımsızlık Savaşı`ndan sonra kilise kurumlarının yerini alan parasız ilkokullarının hemen tümünde karma eğitim yapılıyordu. 19. yüzyılın sonunda, ABD yüksekokullarının yüzde 70`inde karma eğitim uygulanıyordu. Batı Avrupa`da, ilk ve orta öğretimde karma eğitime İskandinav ülkeleri öncülük etti.
II. Dünya Savaşı`ndan sonra gelişmekte olan pek çok ülkede karma eğitim benimsendi. Ama birçok ülkede toplumsal koşullanma ve dinsel yasaklar karma eğitimi sınırlamaktadır.
*İslam, kendi yaratılışlarının nazikliği içinde erkek ve kadını cinsleri itibarıyla taltif ederken her birinin de toplum içinde nerede durmaları gerektiğini salık veriyor.
İki cinsin birbirine duygusal meylini meşru şartlar içinde değerlendiren Kur›an-ı Kerim, ‘inanan erkek ve kadınların gözlerini haramdan sakınmaları, ırz ve namuslarını korumalarını` emrederken(Nur 24/30-31). Şunu da ferman buyurmaktadır:
“...Hem O`nun hanımlarına bir ihtiyaç soracağınız vakit de perde arkasından sorun. Böyle yapmanız hem sizin kalbleriniz ve hem de onların kalbleri için daha temizdir....” (Ahzab: 53)
Hadislerde ve sahabe tatbikatında, kadınların mahremi olmayan erkeklerle bir arada bulunup görüşmesi veya kadınların cemaatle namaz kılmaları için bazı ölçü ve düzenlemeler yapıldı. Daha sonra fetihler ve nüfus hareketlerinin İslam şehirlerini daha karmaşık hale getirmesi Müslümanlar arasında haremlik-selamlık denilen kadın ve erkeklerin ayrı mekânlarda bir araya gelmesi usulünün yaygınlaşmasına yol açmıştır.
Şu var ki, yeterli odaların olmaması ve bir zaruret halinde örtünme kurallarına riayet ederek birbirlerine namahrem de olsalar erkeklerle kadınların, aynı ortamda bulunabileceklerine cevaz vermektedir; oysa karma eğitim bu cevazın ötesinde İslami olmayan bir durumdur.
*Sınıf gibi dar ortamlarda erkek ve kızların yan yana oluşu, göz temasından kaçmanın mümkün olmaması, laik eğitimin açık ve saçıklığı esas almasıyla işin içine cinsel cazibenin de dâhil olması karma eğitimi daha bir facia haline getirmiştir. Bu facianın fark edilmesinden olacak ki, Batı bugün yüzyılın pedagojik yanlışı olan karma eğitimi sorguluyor ve bundan vazgeçmenin yollarını deniyor.
Karma eğitim çıkmaz bir sokaktır; çünkü kız ve erkeklerin yaratılışı farklı onları farklı davranış ve bulunuş yollarına sevk eder.
Karma eğitim hem erkeklere hem kızlara zarar verir; çünkü kız ve erkekler fıtratları gereği farklı öğrenme stratejisi takip eder. Bu yaklaşım ise, bu öğrenme stratejisine uymaz.
Karma eğitim, iddia edildiği gibi kadın erkek eşitliği sağlayamadı ve sloganlaştırılan negatif ayrımcılığı gideremedi; aksine kadınları ve erkekleri yeteneklerini geliştirme konusunda sınırladı.
Karma sınıflarda stres var. Örneğin, sosyal derslerde erkekler kızlarla yarışamıyor, anlamadığını soramıyor, derse yeterince katılamıyor.
Karma eğitim öğrencide hedef sapmasına –özellikle- kızların cinsel tacize uğramasına yol açtı.
Propaganda ve dostlar alış verişte görsün türünden feminist çıkışların aksine karma eğitim, algı yönetimiyle kızlara erkek hegemonyasında yaşamayı öğretti.
Karma eğitim, özellikle muhafazakâr ailelerin kızlarını okula göndermemesine yol açtı; böylece duyarlı ve hassas bir kitle eğitimsiz kaldı. Bu konuda İslami ve insani kaygıları çok da ön planda olmayanların devam ettiği bir eğitim süreci model olamayan ve aksine zihinleri bozuk kişilikleriyle allak bullak edenlerin eline mahkûm edildi.
Karma eğitim, ergenlik çağındaki kız ve erkekler dersler yerine karşı cinsle ilgilenmesine ve ahlakî yozlaşmanın meydana gelmesine yol açtığı için kız ve erkeklerin derslere odaklanarak daha iyi yetişmelerini önledi. Okullarda kız veya erkek arkadaşını başkalarından kıskanan erkek veya kızların kavga etmesine sebep oldu.
Ve sıralanabilecek daha birçok psikolojik, sosyolojik ve imanî zarar, kıyım ve yıkıma yol açan karma eğitim dayatmasının çözümü,
Karma eğitimin tamamıyla son bulması ya da isteyenin erkek kız ayrı, isteyenin de karma eğitimi tercih edeceği düzenlemelerin yapılmasıdır.
Karmasız ve sade bir hayata erişmemiz duasıyla Allah`a emanet olunuz!