• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...

2023 yılı seçim sürecinde özellikle CHP, Yeşil Sol, İYİ Parti ve Zafer Partisi gibi partiler, seçim propagandasını HÜDA PAR’ı hedef tahtasına koymakla yürüttü.

Masanın tüm yandaşları, ayakları ve şakşakçıları sabah rüyalarından HÜDA PAR sayıklamasıyla uyandılar.

Günü HÜDA PAR’a saldırmak, iftira atmak ve tezyif etmekle geçirdiler.

Gece uykularını HÜDA PAR’ın korkusuyla rahat uyuyamadılar ve uykuları karabasanlarla haram oldu.

Vah vaah, yazıık!

Sizin HÜDA PAR’dan başka işiniz yok mu?

Seçim, projeler ortaya koymakla, halka dönük vaatler ifade etmekle mi kazanılır?

Yoksa iftira atmakla, karalamakla mı kazanılır?

Hem sizin toplamda iki yüz küsur kadar vekiliniz varken dört vekil çıkaran HÜDA PAR’dan bu kadar korkunuz niye?

HÜDA PAR üzerinden nefrette size tavan yaptıran ne?

Aslında korkunuzun kaynağı belli. Hiç kaçmaya, sağa sola vurmaya, ‘Tavşan kaç, tazı tut!’ ayaklarına yatmaya gerek yok!

Açıkça deyin, ‘Vallahi, HÜDA PAR dört vekil çıkarmış; ama Üstad Bediüzaman’ın belirttiği gibi onlar ayrı ayrı bir olup toplam dört kişi değiller. Onlar aslında doğruluktan nasiplenerek, kardeşlikten güç alarak, iffete önem vererek ve adaleti önceleyerek sırt sırta vermiş 1’ler oldukları için 1111 kuvvetindeler.’

Bunu diyemediğiniz için bu naif, nezih ve adam gibi adamlardan oluşan yapıyı 28 Şubat’ın meşum sürecinde, karanlık dehlizlerinde yine sizin ağababalarınızın iftiralarına, tazyiklerinize, işkencelerine ve cinayetlerinize maruz kalmış Hizbullah üzerinden utanmadan vurmaya çalışıyorsunuz. Zaten Hizbullah’la ilişkilendirdiğiniz birçok olay devlet arşivlerinde ya derin devletin karanlığı ya faili meçhul ya da evine, köyüne, bağına, malına ve namusuna saldırıldığı için savunma amaçlı olarak zaten kayıtlıdır.

Adı konulmuş, hakkında istihbarat toplanmış, yargılamalar yapılmış, infaz süreci işlemiş ve birçoğu hukuki sürecini tamamlamış kişi ve dosyalar üzerinden ‘yeni ad koyma, yeni korku senaryoları oluşturma ve yeni mağduriyetlere yol açma’ amacınız nedir?

2012’de kurulmuş ve hakkında hiçbir adli tahkikat dahi yapılmamış HÜDA PAR’ı insafsızca karalamak ancak sizin gibi ellerinden hala kan damlayanların, ağzından öfke saçanların, yüreklerinde kin biriktirenlerin işidir.

Kadın üzerinden vuruyorsunuz.

Kadını sadece bir cinsel obje olarak gören sizsiniz!

Onu her türlü film, reklam, AVM ve sosyal alanda cinsel yönüyle öne çıkaran sizsiniz!

Kadını evinden, yuvasından, eşinden ve çocuğundan koparıp özgürlük(!) yalanlarıyla kandıran sizsiniz!

Kadın, size benzemiyor diye kadını aşağılayan sizsiniz!

Kadın; örtü, iffet ve namus gibi noktalarla öne çıkınca onu ötekileştiren, kadından bile saymayan sizsiniz!

Nikâha düşman kesilip flört ve tercih adı altında kadının birçok haram iştaha meze olmasına razı olan sizsiniz!

Kadın hakkı mı dediniz? Hadii oradan…

Kan dökücülük, katliam ve cinayet üzerinden vuruyorsunuz.

Biriniz için son yüz yıllık, biriniz için son kırk yıllık, biriniz için 28 Şubat’ın, biriniz için de son on yıllık tarih sayfalarını aralayınca karşıma neler çıkıyor neler?

Dersim mi dersin, Zilan mı dersin, Sayer mi dersin, şeyhler ve alimler mi dersin, şapka mağdurları mı dersin?

Susa mı dersin, Dürümlü mü dersin, 33 asker mi dersin, Başbağlar mı dersin, 6-8 Ekim mi dersin?

Fişlemeler mi dersin, başörtülü ve sakallı düşmanlığı mı dersin, Kur’an ve camii düşmanlığı mı dersin?

Suriyeliler üzerinden oluşturulan insanlık dışı ötekileştirmeler mi dersin?

Depremzedelerin tercihleri üzerinden dahi oluşturulan nefret mi dersin?

Katliamlar, cinayetler, mağduriyetler, ötekileştirme…

Anlatmaya, yazmaya kelimeler ve cümlelere yetmiyor ki…

Siciliniz tümüyle kanla boyanmış ve vahşetle sıvanmış…

Siz hala utanmadan yüzsüzlük ederek vıcık vıcık akan paçalarınıza rağmen ‘temiz ve mümin’ insanlara iftira atmaya devam mı edeceksiniz?