• DOLAR 34.607
  • EURO 36.695
  • ALTIN 2917.407
  • ...

Yeni bir eğitim öğretim yılında en çok konuşulacak ve her zaman konuşulması gereke konulardan biri ‘gençliktir.` Eğitim kademelerinin 4`te 3`ünü ergenler, gençler oluşturmaktadır. Bu kademedeki nesil de yarınki toplumun paydaşları olduğu için gençlik ve gençler başlığı ayrıca önemlidir, önemsenmelidir.

“Gençlik, hayatın baharıdır.” cümlesini sıklıkla duyarız. Bu cümle doğruluğa aday bir gençlik, hem de nefsi meyillere kanmış bir gençlik için geçerlidir.

Hak yolunu, fıtratı benimsemiş bir genç, imanını yarınlar için bir korunak niyetiyle koruma derdini taşırken, gününü gün etme havasındaki havai genç ise arzuların peşinde dur durak bilmeden koşar.

Heyecan ve duygusal hareketliliğin daha yoğunlaştığı gençlik demi, hâkim güçlerin dikkatlerini gençlere yöneltmiş. Kendi iktidar ve mevkilerini korumak için gençlerin kontrolsüz enerjilerinden nemalanma hırsını arttırmıştır. Bu güçler, nebevi bir nurun aydınlığında pak bir gençliğin hesaplarını alt üst edeceğini bildiklerinden gençliği beden, zihin ve mide zindanına hapsedecek engeller örmüşlerdir. Haliyle düşünen, üreten ve doğru bir gençlik, zalim ve zorba güçler için karabasandır. Onların ayak oyunlarıyla perçinleşmiş iktidarlarına güçlü bir çelmedir.

İlkçağlarda köle grubunun ekserisinin, ortaçağlarda bir avuç elit rezilliğin göz zevki için arenalara sürülenlerin, günümüzde de sınav, askerlik, iş, evlilik… Cenderesinde kendini tanımasına fırsat verilmeyen kitlenin gençlik olduğu malumdur.

Firavun, gençlerin iman etmesine engel olmuştur, Musa`yı zayıf bırakmak için,

Kral Dakyanus, kavminin gençlerinden Ashab-ı Kehfi saltanatı için bir tehlike saymış ve onları yok etmeye and içmişti.

İsa(a.s)`ın etrafındaki havariler, Muhammed(s.a.v)`e aşkla yönelmiş ashabın çekirdek kadrosu yine gençlerden teşkildi.

Bugün kirli oyunların, çıkar ilişkilerinin, kaos ortamının, yozlaşan ilişkilerin deşifre olmasını istemeyen; haksızlık ve sömürü üzerine bina edilmiş düzenlerini korumak isteyen anlayış “demokrasi, özgürlük…” gibi süslü kelimelerle ve “Gençler, siz bu düzenin teminatısınız; gerici güçler karşısında sorumluluk sizin omuzlarınızdadır.” Gibi ifadelerle kendilerini sağlama almayı bir politik gereklilik saymıştır.

Okuyan, araştıran, bilgilenen, bilinçlenen, güzel hasletlerle sahip bir gençlik karabasan misali onların rüyalarına çöker ve onlara korku olur. Gençlik dernekleri, seminerleri, sohbetleri, aktiviteleri… Kabilinden gayretler de devletin aleyhine suçlar kapsamına dâhil edilerek aba altından sopa gösterilir.

Bir taraftan ‘güzellik kraliçesi, ses starı, futbol dâhisi` gibi hedefler ibadet(!) kutsallığında gençliğin önüne bir amaç olarak konulur. Gençliğe değer(!) veriliyor denilsin diye de gençlere Mayıs`larda bayram hediye(!) edilir. Günlerce süren çileli, eziyetli ve sınıfta kalırsın tehditli provalarla bezgin bir gençlik dâhil edilir stresli kitlelere… Şehvet dolu bakışlara görsellik adına nice genç kızın hayâsı çalınır bayram kılıfında sahalarda, stadyumlarda; etkinlik kandırmacasıyla gezilerde, turnelerde heba edilir, gençliğin namahrem eli değmemiş duyguları…

Diğer taraftan tarafgirliğin nasyonalist cephesinde “vatan elden gidiyor!” teraneleri ve azadilik(!) talepleri diye hançereleri yırtılırcasına bağıran gençler birbirine kırdırılır. Özerklik safsatasıyla milletin malına, canına kastetsin diye haramileştir ve masum sokaklara boğa azgınlığında sürülür. Namus bir pranga(!)dır algısına kilitlenerek iffet perdesini yırtmış gençler, komün hayat sofrasında haysiyetsiz iştahlara peşkeş çekilir. Bu karanlıklara gebe tablo yadsınamaz. Bilelim ki:

Gençlik yarındır, umuttur, atılımdır.

Gençlik cesarettir, yeniliktir, hayatın özüdür.

Gençlik taze bir kandır, aşktır, sevgidir.

Gençlik yaşam ritminin heyecanlı terennümüdür, İslam`a teslimiyetin saflığıdır.

Bu emanet bizimdir, onları şeytan ve yardakçılarına kirli emeller için yem etmeyelim!