• DOLAR 34.538
  • EURO 36.548
  • ALTIN 2895.752
  • ...

   
     İnsanoğlunun hem özele hem genele bakan ciheti var. Bilim, bu özel ve genel ciheti psikoloji ve sosyoloji olarak ele almış. İnsan yaşamını hem birbirinden ayrı hem birbiriyle iç içe değerlendiren bu iki cihet için bilimsel zemin oluşmuş. Psikolojik cihetten ‘fert, birey, şahıs` gibi isimlerle sosyolojik açıdan ‘toplum, cemaat, cemiyet` gibi isimlerle insan öznesi öne çıkmış. 

     Bireyden topluma, şahıstan cemaate komplike bir hal alan insan davranışları ciddi gözlemlere, tanımlamalara ve sonuçlara ilke ve ölçü olmuştur.

     İlahi emirler silsilesi, insanın bu iki cihetini ihmal etmemiş. Emir ve nehiyler manzumesi bir taraftan iç dünya olarak bireyi takva ve ahlakla kamil olmaya çağırırken beri taraftan dış dünya olarak topluma kardeşlik ve adalet olgusuyla mükemmel olmayı öğütlemiştir.

     İnsanın kişiliğinin psikoloji, sosyoloji ve coğrafya üçlüsünün nisbi ağırlığı etkisiyle şekillendiği bir realitedir. Din, dil, örf, baskılayıcı erkil öğe, toprak, hava ve su bu şekillenmenin önemli unsurlarıdır. 

     İnsani davranış ve ihtiyaçlar asliyet itibariyle her birey ve toplum için aynı olsa da dayandığı nedenler ve ortaya çıkardığı sonuçlar itibariyle birbirinden farklıdır. Aile, sadakat, intihar gibi olumlu ve olumsuz her davranış bu realite çerçevesinde ele alınabilir.

      ‘Üst, gelişmiş, medeni ve gereklilik` gibi faktörleri öne sürerek psikolojik ve sosyolojik açıdan kimyası farklı, yapısı değişken ve algısı örtüşmeyen toplumlara başka toplumun yaşam tarzını veya yasal düzenini dayatmak bir cebirdir, bir zulümdür.

     Son üniversite sınavındaki başarısızlıktan hareketle eğitim sistemimizin içler acısı halini, rahip Brunson`un ev hapsi üzerinden yaşananları, Batı`lı yaşam tarzına karşı her reddiyeden sonra dolar, faizdeki orantısız artışı, adalet etiketli bir iktidara rağmen adalete susamışlığı, maddeyi kutsarken maneviyattan da olmak istemeyen insanımızın çelişkisini bu psikolojik ve sosyolojik bağlamda değerlendirirsek neyin ne olduğu anlaşılır.

      Süt mayası yoğurt, hamur mayası ekmek sonucunu verir. Birinin mayası diğerine sonuç vermediği gibi onun meşruiyet temelini de bozar, kokutur.

      Köhnemiş bir sistemi veya her bir kanuni düzenlemesi yabancı bir kültürün ithali olan bir yönetim anlayışı doğru ve gayretli kişilerin elinde de olsa sağlıklı sonuç vermez!