• DOLAR 34.518
  • EURO 36.414
  • ALTIN 2875.819
  • ...

Eğitim süreçleri dinamik ve değişken süreçlerdir. Bu değişimin temel sebebi değişen dünya ve dünya üzerinde değişen ihtiyaçlardır.

Sürecin dinamik olması nedeniyle müfredatlarımız ve eğitim programlarımızla beraber öğrenme yöntemlerimiz de sık sık değişmektedir.

Bu değişimler en çok öğrencileri etkilemekte, eğitim sürecinde kullandıkları yöntemlerde köklü değişimlere yol açmaktadır.

Bununla beraber bu değişimler öğrenciler açısından da yeni bakış açılarına ve öğrenme alışkanlıklarının değişmesine sebep olmaktadır.

Bu yıl uygulamaya başladığımız yeni maarif modeli ile bakanlığın uygulamaya çalıştığı temel hedeflerden biri de beceri temelli eğitim anlayışını uygulamaktır.

Yeni süreçle beraber okuduğunu anlama ve yorumlama mantığı ön plana çıkmaktadır. Bu durum ölçme ve değerlendirme süreçlerinde de kendini iyice göstermektedir.

Değişim okuma alışkanlığının önemini bir kere daha ortaya koymaktadır. Öğrencilerin öğrenme süreçlerinde başarılı olmalarının temelinde kitap okuma alışkanlığı yatmaktadır.

Kitap okuma, zihni daha işlevsel hale getirdiği gibi zekayı da geliştirir. Okuma anlama kapasitesini geliştirdiği için okuduğunu anlamaya dönük günümüz sınav süreçlerinde temel belirleyici olmaktadır. Yeni nesil sorulardan oluşan LGS, TYT, AYT gibi sınavlarda temel mantık okuduğunu anlama ve yorumlamaya dayanmaktadır.

Kişinin kendi duygularını tanıma, anlama ve kontrol etmesi olarak nitelen duygusal zeka aynı zamanda başkalarının duygularını anlama ve empati kurabilme yeteneğidir. Duygular üzerinde düşünmek, sosyal becerileri geliştirmek, güçlü ve zayıf yönlerinin farkında olmak duygusal zeka gelişimine ciddi katkıda bulunmaktadır. Duygusal zekası yüksek bireyler günümüz öğrenme süreçlerini çok daha kolay yönetmektedir.

Teknolojiye uyum ve dijital okuryazarlık konusu da en çok dikkat edilmesi gereken konulardandır. Bilinçli kullanıldığında öğrenmeye katkı sağlayan teknoloji dikkatsiz ve kontrolsüz kullanımda çok büyük hasarlara yol açmaktadır.

Bilgiye ulaşmanın kolay ancak bilgiyi analiz etmenin karmaşık olduğu bir dönemdeyiz. Analitik düşünme ve problem çözme becerilerini geliştirmeye dönük çalışmalar verimlilik anlamında çok fazla fayda sağlayacaktır. Çözüm odaklı düşünme, eleştirel bakış açısı ve problem çözme becerilerini geliştirme çalışmaları sınav süreçlerini de daha verimli hale getirmektedir.

Dikkat ve odaklanma ile ilgili problemler günümüzü eğitim sisteminin en büyük sorunlarındandır. Son dönemlerde sıkça duyduğumuz bu sorunlar öğrenmeyi olumsuz etkilemektedir. Bu konuda egzersizler yapmanın yanı sıra başta teknoloji olmak üzere dikkati dağıtan durumları gidermekte işe yaramaktadır. Farklı kaynaklardan gelen uyaranların çok olması zamanı verimli kullanmayı da olumsuz etkilemekte bu da zaman yönetimini çok önemli hale getirmektedir.

Hedefleri belirleme ve bu hedefler doğrultusunda hareket etme motivasyonu arttıracağı için oldukça önemlidir. Yine disiplinli çalışma günümüz eğitim sisteminde başarmanın en önemli belirleyicilerindendir.

Kısacası dinamik bir yapıya sahip olan öğrenme süreçlerine uyum sağlama hem daha iyi öğrenmemizi hem de sınavlara dayalı bu sistemde daha başarılı olmamızı sağlayacaktır.