• DOLAR 34.584
  • EURO 36.235
  • ALTIN 2970.543
  • ...
SON DAKİKA

Milli eğitim Bakanı Yusuf Tekin geçen hafta gazetecilere açıklama yaparken, öğretmenlere uygulanan şiddete karşı yeni tedbirlerin de yer aldığı  'Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun gelecek hafta TBMM gündemine geleceğini ifade etmişti.

Bu hafta Öğretmenlik Meslek Kanununa yönelik değişikliklerin yapılacağı, taslağın meclise sevk edileceği beklenirken yeni müfredatla ilgili bir gelişme yaşandı. Talim ve Terbiye Kurulu bu hafta, 'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin onaylandığını açıkladı.

Medyada taslak ile ilgili bazı bilgiler yer alsa da içeriğin tam olarak nasıl olduğunu henüz bilmiyoruz.

Bakanlığın kanun taslağını kamuoyundan sır gibi saklaması olumsuz eleştirileri de beraberinde getiriyor. Bakanlığın bir an önce kanun taslağını kamuoyuna açıklayıp özellikle taslağı meclise sevk etmeden önce başta öğretmenler olmak üzere eğitim camiasının görüşlerine açması ve kamuoyunda tartışılmasını sağlaması bu alandaki beklentilerin daha net karşılanacağı bir kanunun hazırlanmasına yardımcı olacaktır.

Öğretmenlik Meslek Kanunu 14 Şubat 2022 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yasalaşmış öğretmenlik mesleği ile ilgili birkaç basit maddenin ötesine geçememişti. Öğretmenlik mesleğiyle ilgili altmış yıldan fazla çıkması beklenen kanun bir ilk olsa da bir meslek kanunu olmaktan uzaktı ve adeta dağ fare doğurmuştu.

Öğretmene şiddetin cinayet boyutuna vardığı bir dönemde çıkacak yasanın şiddeti önleme boyutunda çok ciddi maddeler içermesi gerekmektedir. Eğitimciler bu açıdan ciddi bir beklenti içerisindedir. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, taslakta öğretmenlere karşı şiddete ilişkin suçlarda cezaların yüzde 50 oranında artacağını, şiddet olaylarında hapis cezasının ertelenemeyeceğini ve doğrudan tutuklama sebebi sayılacağına yönelik madde olduğunu açıklamıştı. Bu maddeler şiddeti önlemede yeterli olmasa bile önemlidir.

Öğretmen adaylarının mesleğe girişte Milli Eğitim Akademisinde bir yıllık bir eğitim göreceği, bu akademiye KPSS puanı ile yerleşeceği, öğretmenliğe atamanın ise akademideki başarı puanına göre olacağı belirtiliyor. Bu atanma sürecinde Özellikle kamu vicdanını zedeleyen mülakatın olmaması gerekmektedir. Bu süreçte öğretmen adaylarına 23 bin gibi bir aylığın ödeneceği söylemi yanlış olup buradaki adaylıkta geçen süreçte şu andaki aday öğretmen haklarının ödenmesi doğru olacaktır.

Taslakla ilgili sızan bilgilerde Uzman öğretmen olabilmek için aranan hizmet süresinin adaylık dahil 8 yıla düşürüleceği, başöğretmenlik için de uzman öğretmenlikte yine 8 yıllık bir bekleme süresinin olacağı söyleniyor. 14 Mayıs genel seçimlerinden önce hükümetin bu konudaki vaatleri sürenin hem uzman öğretmenlik hem de başöğretmenlik için 5 yıl olacağı şeklindeydi. Bu nedenle sürenin 5 yıl olması hükümetin söylemini yerine getirmiş olması açısından doğru olandır.

Yıllardır tartışılan rotasyon konusunun aynı okulda en az 3 en fazla 12 yıl kalınacak şekilde taslakta yer aldığı belirtiliyor. Çok uzun yıllar aynı okulda çalışan öğretmenlerde mesleki körelmeye yol açması, özellikle mesleki tükenmişliğin önüne geçmesi açısından rotasyonun olumlu bir durum olabileceğini bu nedenle makul süreler belirlenerek eğitimin farklı kademelerinde yöneticilere hali hazırda uygulandığı düşünülerek kabul edilebilir.

657 sayılı Kanunun 176. maddesinde değişiklik yapılarak, öğretmenlerin ek ders ücretlerinde yüzde 15 artış yapılması bu sayede öğretmenlerin gelirlerinin az da olsa iyileştirilmesi hedefleniyordu. Ancak sızan bilgiler, çok yetersiz olsa bile bu maddenin de tasarruf tedbirlerine takıldığı yönünde.

Sonuç itibariyle bu çalışmada Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda önemli değişiklikler yapılması öngörülüyor. Bu değişikliklerin öğretmenlerin statüsünü, haklarını ve sorumluluklarına dair beklentileri karşılayacak şekilde olması gerekmektedir. Taslak ortaya çıkınca durum önümüzdeki süreçte netlik kazanacaktır.