YAPAY ZEKÂ VE EĞİTİM
Bu haftaki yazımızda son dönemlerin en çok konuşulan konularından biri olan yapay zekâya ve yapay zekânın eğitime etkilerine değinelim.
Peki, astronotundan mahalle esnafına, doktorundan tüccarına, mühendisinden öğretmenine hayatımızın neredeyse her alanına etki edeceği öngörülen bu yapay zekâ nedir?
Hayatı müthiş derecede kolaylaştıracağı düşüncesinden dünyanın sonunu getireceği endişelerine kadar birbirine çok zıt fikirler ortaya çıkaran yapay zekâ ile ilgili ne kadar bilgiye sahibiz?
Eğitim sistemimize etkileri neler olacak ya da bu konuda ülke olarak ne tür eğitim politikaları geliştiriyoruz? Bugün yüzeysel de olsa biraz bu konulara değinelim:
Günümüz dünyasının en önemli teknolojilerinden biri olarak kabul edilen yapay zeka, bilgisayarlara insan zihnine ihtiyaç duyulan işleri yaptırma teknolojisi olarak nitelenebilir. Yani veriyi toplayıp aktarmayla yetinmeyip zekânın en önemli rolü olan karar verme süreçlerini de gerçekleştirmesi olarak da tanımlanabilir.
Yaşam biçimlerinde köklü değişikliklere yol açacak olan yapay zekânın şu andaki süreci internetin yirmi yıl kadar önce yaygınlaşmaya başladığı dönemi ve o dönemdeki belirsizlikleri çağrıştırıyor. İlk bankacılık sektöründe yaygınlaşmaya başlayan internet sonradan her alanda çok ciddi şekilde kullanılmaya başlandı.
Bilim ve teknoloji ile duymaya başladığımız Yapay zekâ süreci hızlı bir şekilde başta sağlık ve eğitim olmak üzere birçok alanda devrimsel değişikliklere yol açacak durumda. Google’nin Deepmind şirketi yeni modeliyle, hasta bilgilerini derinlemesine analiz ederek çok yüksek oranda doğru teşhiste bulunduğu gibi tedavi yöntemlerini de sunuyor.
OpenAI tarafından geliştirilen ChatGPT insan dilini doğal ve insan benzeri bir şekilde anlayıp yanıtlayacak şekilde tasarlanmış ve akademik alanda çok geniş şekilde kullanılmaya başlandı. Çok gelişmiş algoritmalar kullanan bu vb programlar, “Eğitim” alanında ciddi değişikliklere yol açacak.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) tarafından kısa bir süre önce yayınlanan ‘Eğitim Politikasına Genel Bakış’ adlı raporda yapay zekânın, ortalama bir öğrencinin eğitim performansına kıyasla çok daha hızlı ilerlediği belirtilerek konunun önemine ve eğitimde yaşanacak etkilerine dikkat çekti.
Eğitim her dönemde değişimi en çok etkileyen alan olduğu gibi değişimden en çok etkilenen alan da oluyor. Bu değişim, internetin getirdiği değişimden çok daha köklü olacak. Öğrenme süreçlerinde öğretmenin süreçteki rollerine, yapay zekâ okuryazarlığından veri güvenliğine, analitik düşünme becerilerinden ölçme ve değerlendirme süreçlerine, kodlamadan görsel becerilere her şeyi yeniden tanımlamak zorunda kalacağımız bir döneme giriyoruz.
Yapay zekâ eğitimde kullanılırken neyin faydalı neyin zararlı olduğu iyi hesaplanıp politik tutumlar belirlenmelidir. Bu alandaki özgürlüklerin nerede başlayıp nerede biteceği en temel noktalardan olmalıdır. Konu ile ilgili belirsizlikler iyice irdelenmeli milli ve manevi değerlerimizin rolü dikkate alınarak süreç etik değerler temelinde yapılandırılmalıdır.
MEB tarafından bu konu ile ilgili 22-23 Mayıs tarihlerinde İstanbul'da akademisyenler, girişimciler, politika yapıcılar, öğretmenler ve sektör temsilcileri ile beraber "Girişimciler İçin Yapay Zekâ Ekosistemi ve Eğitimde Yapay Zekâ Çözümleri" konulu uluslararası forumu gerçekleştirilecek.
Eğitim politikaları belirlenirken eğitim için çok çeşitli faydalar sağlama potansiyeline sahip bu konu üzerinde hassasiyetle durulmalı, süreç bütün yönleriyle tartışılarak bu alandaki politikalar belirlenmelidir.