• DOLAR 34.644
  • EURO 36.39
  • ALTIN 2910.195
  • ...

7 Ekim’den bu yana devam eden siyonist işgal vahşeti her gün yeni bir boyut kazanıyor. Şehid sayısının her dakika arttığı katliam ve soykırımın yaşandığı Gazze Şeridinde dünya ülkeleri, Müslüman ülke liderleri ve uluslararası kuruluşlar etkili bir adım atmaktan uzak tavırlarını devam ettiriyorlar.

Gazze’de mücahidler, siyonist terör şebekesi ve destekçisi ABD ve Avrupa ülkelerine karşı destan yazıyor. Tabi israil terör örgütü (İTÖ) gerçek kayıplarını görüntülere rağmen hem kendi kamuoyundan hem de dünya kamuoyundan gizliyor. El altından da ABD üzerinden bölge ülkelerine telkinde bulunarak “ateşkes” arayışına giriyor. Şunu hiçbir zaman unutmayalım! Siyonist terör çetesi İTÖ ve yardakçıları zor durumda olmadıkları sürece “barış görüşmesi” ve “ateşkes” teklifinde dolaylı veya direk bulunmaz. Eğer Müslümanları mağlup edecek gücü ve imkânı varsa hiçbir zaman dünya kamuoyunun tepkisini dinlemez ve sınırsız vahşet gerçekleştirir. Ama ne zaman kuyruğu sıkışırsa o zaman geri çekilme ve savaşı durdurmanın yollarını arar. 2006’da Hizbullah’a karşı mağlup olduğu savaşta da böyle oldu. Bugün de direniş cephesine karşı bir varlık gösteremeyip sivil hedefleri vurmaktan öteye geçemiyor.

İTÖ bir taraftan bunu yaparken diğer taraftan Gazze’ye destek veren ülkelere karşı ABD ile birlikte el altından kirli ve örtülü bir savaş yürütüyor. Ne zaman ki, dünya siyonizmi ve küresel emperyalist hegemonyaya karşı duran bir ülke yönetimi olursa onu çeşitli şekillerde hedef alıyorlar. Ya ülke içinde devşirdikleri “etki ajanlarını” kullanarak muhalefet bloku oluşturarak yolundan döndürmeye çalışırlar, olmadı ise kendi kontrollerinde olan “terör örgütleri”ni kullanarak silahlı saldırılar tertip ederler. Olmadı askeri darbe ve işgallere kadar işi götürüp o ülkeyi kendi çizgilerine çekerler ve buna da “Demokrasi” derler. Yıllardır başta İslam coğrafyası olmak üzere farklı coğrafyalarda uyguladıkları strateji budur.

Şimdi ülkemizde geçtiğimiz hafta sonu bir gün arayla Kuzey Irak’ta askere yönelik saldırılar da bu planın bir parçasıdır. Türkiye’ye verilen mesaj şudur: “Gazze’yi desteklemekten ve bize karşı cephe almaktan vazgeç.” Ülkeyi yönetenler bu mesajı almış mı bilemem? Ama hâlâ bataklıkla değil, sivrisinekle uğraşmaya devam ediyorlar. Sadece Türkiye’de değil, siyonist İTÖ’nün sapkın ideoloji ve hedefi olan “arz-ı mev’ud” topraklarında “terör” ve kaos temelli planlara devam edecekler. Yıllardır ABD, Suriye’nin kuzeyine silah yığıp kullanışlı kara gücü olarak beslediği örgütleri eğitmiyor mu? Önceki hafta ABD-PKK/YPG ortak tatbikat yapmadı mı? Şimdi durum bu kadar açıkken ABD ve siyonist israil’i görmeden strateji belirlemek ne kadar doğru? Kuklacıları bırakıp kuklalarla ve maşalarla, bataklık yerine sineklerle uğraşmak sorunu çözmez. Zaten siyonist-evangelist ittifak da tam olarak bunu istiyor. Ülkeyi yönetenler bu gerçeği bildikleri halde neden korkuyorlar? Bu gerçeği neden dillendirmiyorlar? Yeryüzünde ABD ve siyonistlerin silahı olmadan hiçbir “terör örgütü”nün yaşaması mümkün değildir. Durum bu kadar net iken hâlâ nasıl büyük şeytan ABD ve NATO’da olan İngiltere, Almanya, Fransa ve diğer ülkelere “müttefik” diyebiliyorlar. Bunlar müttefik değil, en büyük düşmandırlar.

Asıl mesele büyük resme baktığımızda: Başta “arz-ı mev’ud” sapkın projesi olmak üzere dünyanın neresinde terör, kargaşa, darbe, kaos ve iç karışıklık varsa bunun arkasında insanlık düşmanı siyonistler, ABD ve destekçileri ile küresel projeleri var. İsrail terör devleti ve ABD var oldukça ne coğrafyamızda ne de dünyanın hiçbir yerinde terör ve kargaşa bit-meye-cek-tir.

Başta ülke yöneticilerimiz olmak üzere İslam ülkeleri ve mazlum halklar bunun bilincinde olarak bir araya gelmeli ve ortak strateji belirleyerek küresel terör baronlarının oyunlarını başlarına geçirmelidir. Aksi halde uzun yıllar boyu bu filmleri izlemeye devam edeceğiz. Vesselam…