• DOLAR 34.451
  • EURO 36.362
  • ALTIN 2848.19
  • ...

Ülkemizde yaşanan büyük depremler ve sel felaketi sonrası bir umut olarak kapımızı çalan Ramazan ayının rahmet iklimine sığınıp acılarımızın hafifletmesini beklerken İslam düşmanı kesimler saldırılarına devam ediyorlar.

Seçimi ve ittifakları bahane ederek HÜDA PAR’a ve HÜDA PAR üzerinden ‘İslami Yaşam’a saldırmaya başladılar. Bu amaçla atmadık yalan ve iftira ile saldırı ve hakaretten geri kalmadılar. Ve bunu bilmeden değil, yalan olduğunu bile bile bilinçli bir şekilde 5. Kol faaliyeti çerçevesinde alçakça uygulamaya devam ediyorlar. Ne deprem acısı ne de ramazan dinliyorlar. O kadar İslam’a ve Müslümanlara düşmanlık ve kinle doludurlar ki, günlerce TV ekranlarında HÜDA PAR konuşuldu ve koca koca adamlar unvanlarına ve yaşlarına bakmadan bile bile yalan ve iftira atmaktan çekinmediler.  

Bütün bu karalama kampanyalarına rağmen HÜDA PAR yetkilileri ağırlıklarını koruyup gerekli ve tatmin edici cevapları vererek halkta bir makes buldu. Bu defa da farklı bir şekilde bölge halkının alışık olduğu lakin ülkenin aşina olmadığı bir oyun kurgulayarak HÜDA PAR’ı oyun dışına atmaya çalıştılar. Nisa 76’de buyrulduğu gibi şeytanın hilesi zayıftı ve tutmadı. Sokak röportajı adı altında yaptıkları kurgu hemen çöktü. Sakallı bir şahsı provoke edip konuşturarak ülke gündemine getirdiler ve bakın işte “dindarlar böyledir, HÜDA PAR’lılar böyledir” demeye başladılar. Tabi yalan hemen çöktü. Adamların o kadar gözü kararmış, hased ve kinleri akıllarının önüne geçmiş ki; mantıklı hareket edemiyorlar. Bir defa bu kurguyu kurarken Batman’ı özellikle seçtiler ve Batman üzerinden mesaj verecektiler. Lakin hesaplayamadıkları bir şey vardı. Bölgede herkes bir şekilde birbirini tanıyor. Konuşan kimdir? Necidir? Hangi amaçla konuştu? Kimler ona oyun oynadı? Gibi soruların cevabı hemen karşılık buluyor ve bulununca bu balon ellerinde patladı. Her gördüğünüz sakallıyı dedeniz diye yedirmeye kalkarsanız böyle rezil olursunuz. Buna rağmen uslanmadılar ve yalanlarını devam ettirdiler. Yalan ve iftira bunların genlerinde var. Gerek CHP ve gerekse onların Kürt versiyonu olan partilerde aynı yalan ve İslam düşmanlığı siyasetlerinin hareket metodu ve olmazsa olmazlarıdır.

Bunların yalan ve saldırıları seçim vaadlerine de yansıyor. Tamamen yıkım ve İslam düşmanlığı üzerine kuruludur. Yapılan mega projeleri iptal ve İstanbul sözleşmesini geri getirme, Diyaneti kapatma, din dersinin kaldırılması gibi… Halka faydalı bir icraatları yok.

Saadet Partisi iftarında Kılıçdaroğlu’nun ve yanındakilerin seccadeye ayakkabıyla bastıkları foto gündeme geldi ve bunu örtmek için kimler kimler “rakkase” gibi kıvırıp olayı meşrulaştırmaya çalıştılar. Yuh olsun size. Hem aynı şahsın başka resmi de çıktı. Bununla ne mesaj vermeye çalıştı diye düşünürken, aynı pozu zamanında FETÖ ve Mustafa Kemal’in de verdiği belgelendi. Şimdi bununla ne mesaj verilmeye çalışıldığı daha iyi anlaşılıyor. Zaten zamanında aynı şahıs başörtüsüne “bez parçası” demişti. Sesiz kalırsak yarın fırsat ellerine geçince Kur’an’a da haşa “kâğıt parçası”, Kâbe’ye de “taş yığını” diyecekler ve saldırıları normalleştirecekler. Durum çok ciddidir. Bu saldırılarla Müslümanların nabzı ölçülüyor. Onun için davalarına ihanet edenlerin ve dalkavukların propagandalarına kanmayın. Bu zihniyetle mücadeleden geri adım atmayın. Onlara fırsat tanımayın.

Muharrem İnce’nin de bunlardan bir farkı yok. O da dini nikahtan tutun, tarikat ve cemaatleri dozerle yerle bir edeceğine kadar tehditlerde bulundu. Yok birinin diğerinden farkı. Zaten uzun süredir Kemalist sol kesim ve bilumum İslam düşmanları, başörtüsünden İmam Hatip okullarına kadar her konuda tehditler savurma cüretinde bulunuyordular. Bunların İslam’ a olan düşmanlıklarını zaten biliyoruz. İktidara gelecek olsalar camileri kapatıp, Kur’an’ı yasaklayacaklar ve İslam’ı hayattan koparmak için her türlü zulmü işleyecekler. Allah(CC) bu İslam düşmanı hainlere fırsat vermesin inşallah.

Bu kesimlerin İslam’a olan kinlerini biliyoruz, buna şaşırmıyor ve onlarla sonuna kadar mücadele edeceğiz. Hak-batıl savaşı kıyamete dek devam edecek bundan geri adım atacak değiliz. Bizim üzüldüğümüz nokta dindar kesimlerin ve hareketlerin davalarından saparak Sisi’nin yanında duran sözde Selefi Nur (aslında nursuz) partisi gibi inanç ve tarihe bile bile ihanet etmeleridir. Tarih boyunda Hak yoldan sapan nice topluluklar var ola gelmiş ve olmaya da devam edecektir. Allah (CC) İslam üzere ayaklarımızı sabit kılsın ve bizleri İslam düşmanlarıyla aynı safta olmaktan korusun. (Amin)

Selam ve dua ile…