• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Ümmet olarak İslam düşmanı batılı emperyalist ve siyonistler ile her tarafa sızmış etki ajanı ve gönüllü uşaklarının saldırılarına sürekli olarak planlı bir şekilde maruz kalıyoruz.

İslam coğrafyası kan ağlarken, Müslümanlar arasındaki derin ayrılıklar bir taraftan içimizi kanatırken, diğer taraftan aramıza yerleştirilmiş “ajan-provokatörler” eliyle her gün yeni hücum ve hakaretlere uyanıyoruz. Hiçbir fırsatı geri tepmiyorlar. Her kayd-u şartta İslam’a ve değerlerimize saldırıdan geri kalmıyorlar. O kadar arsızlaşmışlar ki; İslam’a saldırı ve hakarette bulunuyorlar, buna imanı gereği tepki gösteren kişi ve kurumları hedefe koyuyorlar. Bunu gören kesimler de tepki göstermekten çekiniyorlar.

Önceki hafta Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Öğretim Üyesi ve BirGün yazarı Uğur Kutay adlı sözde akademisyen, aziz peygamberimize hakaret etti, yetmedi, gösterilen tepkiler sonrası gazetesinde kaleminden necaset akıtmaya devam etti. Basına baktığımızda bu kişi hakkında rekor sayıda suç duyurusunda bulunulduğu belirtiliyor. Tarikat ve cemaatlere saldırı olunca ayet paylaşan okul müdürüne hemen Milli Eğitim Bakanlığı tarafından soruşturma açılıyor lakin İslam’a ve aziz peygamberine saldırı olunca hiç bir şey olmuyor. Ve hâlâ biz bu sistemden medet umuyoruz.

Geçtiğimiz Cuma hutbesinde “Bizi Biz Yapan Değerlere Sahip Çıkalım” konusu işlendi. Hutbede, yüce dinimiz İslam’ın hedefi, İslam’ın temel ölçüsü, ahlaki ilkeleri izah edilerek, “Bu ilkelerle vücut bulan İslam kültür ve medeniyetidir. Varlığımızı anlamlı kılan âdâb-ı muaşeret kurallarıdır. Dinimiz, bizi biz yapan bu evrensel değerlere sahip çıkmayı, öz benliğimizden uzaklaştıracak her türlü söz ve davranıştan kaçınmayı emreder.” Denildi.

Hutbede, yılbaşında yapılan çirkeflikler, şans oyunları adı altında kumar oynatıldığı ve bunun haram olduğu şu ifadelerle anlatıldı: “…Ahlaki değerlerin, örf ve adetlerin bozulmaya başladığı, kültürel yabancılaşmanın hızla arttığı bir dönemde yaşıyoruz. Bu kültürel yozlaşmalardan birisi de yılbaşı kutlamalarıdır. Oysaki yılbaşı adı altında yapılan eğlencelerin, bu eğlencelerde yer alan sembolik figürlerin, çam ağaçlarının kesilmesinin tarihimizle, kültürümüzle hiçbir alakası yoktur. Yüce dinimiz İslam, bütün kötülüklerin anası olan alkolü, ocakları söndüren, cinayetlerin işlenmesine sebep olan kumarı haram kılmıştır. Kumarın farklı bir çeşidi olan piyango, toto, loto ve bütün şans oyunları da dinimizce haramdır, günahtır.”

Ayrıca toplumların; değerleriyle bilindiği ve değerleriyle ayakta durdukları belirtilerek, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in bu hususta ümmetini şöyle uyardığı “Kim bir kavme benzerse o da onlardandır.” (Ebû Dâvûd, Libâs, 4) belirtildi.

Hutbede bunun anlatılmasını hazmedemeyen İslam düşmanları saldırıya geçti. Diyanete saldırıp, vay sen misin hutbede yılbaşı ve piyango ile diğer şans oyunlarından bahseden? Peki, hutbede helal-haramdan bahsedilmeyecek de nelerden bahsedilecek? Sizin keyfinize göre mi hutbe belirlenecek? Kaldı ki, hutbede Müslümanlara çağrı var ve Müslümanlar bu haramlara karşı uyarılıyor. Siz niye üzerinize alınıyorsunuz? Size ne hutbemizden? Size ne oluyor?

Ama yok, onlar Müslümanların bu haram ve deccal sofrasında meze olmasını istiyorlar. Müslümanları hem günah bataklığına ortak edecekler, hem de onlar üzerinden para kazanacaklar.

Diyanetin bu hutbesine karşılık sözde piyangocular dernek başkanı basın açıklaması ile haddini iyice aşarak diyanete cevap veriyor. Bu açıklamanın “eğlence sektörüne” zarar verdiğini ve ticaret yaptıklarını belirterek “fetva” vermeye kalkıyor. Sen ve senin gibiler sözde “ticaret” yapacak diye haram helal mi ilan edilecek? Fetva verip bunu yapmaya kalkıyorsunuz. Eğer biraz inancınız varsa haramı helal yapmanın vebalini öğrenin de öyle konuşun ve haddinizi aşmayın. Dinimize, camilerimize ve hutbemize karışmaktan vazgeçin.

Son olarak ekonomik sıkıntıların bu kadar yoğun olduğu bir dönemde her yılbaşında kutlama adı altında yapılan çirkefliklere para akıtan belediyeler ve kurumları da unutmayalım.  Halkın parasını ifsad projelerine değil, halkın faydasına olacak işlere harcayın. Harama gelince paranız çok, hizmete gelince ‘bütçemiz yok’ diyorsunuz. Halkı kandırmaktan vazgeçin. Emperyalistlerin “ifsad” projelerine hizmet etmeyi bırakın da halka hizmeti esas alın.

Selam ve dua ile…