• DOLAR 34.7
  • EURO 36.773
  • ALTIN 2961.89
  • ...

Geçen hafta..

Mâlum..

O iğrenç..

Coni eşeklerinin..

Pis domuzlarını..

En vahşi biçim ve hislerle..

Kendi "parlamento"larında "ahırlayıp"..

Islıklarla karşılaması..

Çılgınca "alkışlaması" falan olunca..

 

Ve de..

Bunun üzerine..

Bazı kıymetli şahsiyetler..

"Biz de Direniş adına..

İsmail Heniyye'yi davet edip..

Kendi meclislerimizde ağırlayalım.."

Çağrıları yapınca..

 


Muhterem bazı ulemâ da..

"Siyasiler..

Resmi kurumlar..

Ne yapar, ne etmez..

O ayrı..

Lâkin..

Heniyye Muhteremi..

Bizzat..

Biz kendimiz..

Halklar..

Ve da halkların temsilcileri olarak..

Kendi yerlerimize davet edelim..

Hakiki..

Ve de olması gerektiği şekliyle..

Desteğimizi..

En güçlü biçimde..

Gösterelim..

Dost düşman tüm bir dünyaya..

Haykıralım!" teklifini sundu da..

Biz de..

Kendimizi..

Onu "ağırlamaya" hazırladık..

 


Ne bilecektik ki..

Meğer..

Her çağrının üstünde..

Hakiki..

Ve de asla reddedilemez..

Asıl davet ve karar sahibi..

Yüce Rabbi..

Onu çağıracakmış..

 

Ve de..

Onu..

Kendi "yerimizde" ağırlamayı bekleyen bizler..

Ona..

Onu Rabbine uğurlamaya..

Biz kendimiz gidecekmişiz..!

 

Elhamdülillah..

Dünyanın..

Her bir köşesinden..

Bizler gibi..

Onu uğurlamaya..

Hakkında..

Hüsnü şahitlik yapmaya..

Binlerce insan gelmiş de..

 

İnşaallah..

Rabbi ondan razı..

O, Rabbinden razı..

Şehid olarak gitti de..

Ya biz..?

Peki..

Ya bizi ne bekliyor?

Hakiki davet sahibi..

Çağrı gönderdiği vakit..

Bizi..

Hangi durum üzere çağıracak?

 

Cenâb-ı Mewlâ..

Sana rahmet eylesin..

Ey Heniyye..!

Ya Eba'l Abd!

Bizleri de..

Bu bereketten..

Mahrum bırakmasın!