Ömerler neye gerek?
Ehemmiyetine binâen..
Tekrar hatırlayalım..
Emevî sultanlarından Velid görkemli yapıları, devâsâ projeleri çok severdi..
Hep büyük saraylar, binalar, fabrikalar inşâ ettirdi..
Kendisinin ve de devletinin itibarını bu yolla koruyup güçlendirdiğini düşünürdü..
Öyle olunca, onun dönemindeki insanlar da birbirleriyle karşılaştıklarında hep..
"Saraylardan, fabrikalar gibi büyük yapılardan, muazzam projelerden" bahseder oldu..
Ardından gelen kardeşi Süleyman ise kadınlara, cariyelere, ayrıca yemeğe çok düşkün biriydi..
Onun döneminde işret, âlem daha bir fazlalaştı..
Zevk û safâ içindekilerin şehvet sarhoşluğu epeyce yaygınlaştı..
Emin değilim ama..
Arıyorduysa da şayet..
"İtibar"ı yanlış yerde arıyordu..
Hâliyle..
Birbirleriyle karşılaşan insanların o dönemki gündelik konuları da hep..
"Kadınlar, cariyeler, cinsellik" gibi hususlar oldu..
Amma 5. Raşid Halîfe..
Ömer bin Abdülaziz radiyallahu anh yönetici seçildikten sonra ise durum tamamen değişti..
İlmî cihetle Müctehid..
Uhrevî cihetle âbid, zâhid, muttakî..
Dünyevî cihetten ise..
Hakiki bir siyasetçi..
Ciddî bir iktisatçı olan..
Hz. Ömer b. Abdülaziz ile beraber tüm bir toplum da hemen değişiverdi..
İnsanın da devletin de bizzat yöneticinin de "itibar"ının neyde olduğunu gayet iyi bildi..
Ve doğal olarak, insanlar da birbirleri ile karşılaştıklarında artık şu soruları sorar olmuşlardı:
"Bu gece hangi ibadetlerle meşgul oldun?
Kur'an'dan ne kadar ezberin var?
Kur'an'ı en son ne zaman hatmettin?
Yeni hatmin ne zaman bitecek?
Ayda kaç gün oruç tutuyorsun?"
Ömer Bin Abdülaziz..
Kendi dönemindeki insanları öylesine güçlü bir ekonomik kalkınmaya eriştirdi ki..
Zekat verilecek insan dahi bulunamayacak derecede..
Olağanüstü bir zenginlik seviyesine ulaşıldı..
Lâkin buna paralel olarak..
Aynı vakitte pek yüce ve de muazzam bir ahlâkî dönüşüm de gerçekleştirdi..
Diğer yandan..
İşin en can alıcı kısımlarından biri de şu ki..
Tüm bu muazzam ahlakî ve iktisadî kalkınmayı gerçekleştiren Ömer b. Abdülaziz hazretleri..
Sadece ve sadece 2 yıl 4,5 ay halifelik yaptı..
Yani hepi topu 28,5 ay..
Kuşkusuz..
En mühim değişimlerden biri de bizzat kendisiyle ilgiliydi..
Âilesi ile beraber epey bir servet sahibi olan Hazret..
Halife seçildikten sonra gayet mütevâzı bir hayatı seçti..
Başta hanımı Fatma olmak üzere, âile ve taallukatını da..
"Dünya" veyahut "Fakir Ömer" tercihlerinden birini seçmede muhayyer bıraktı..
Evet..
Dünya malı ve iktidar onu da hemencecik değiştirivermişti..
Lâkin, ondakisi olumlu olanıydı..
Demem o ki..
Dünyevî ve uhrevî kalkınmayı birbirinden ayrı tutanlar kalıcı başarı elde edemezler..
İnsanların âhiretleri için dünyalarını mamur etmek gerek..
Lâkin ahiretlerinin imarı, daha az önemli değildir!
Evet..
"İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın" felsefesi, yerindedir..
Lâkin "yaşama, yaşatma"dan..
Bil ki, salt dünyevîsi kastedilmez!