FİLİSTİNLİ TEYZEMİN israilli SIPASI

İtiraf etmeliyim ki..

İlk okuduğumda gerçek olduğuna inanamamıştım.

Hatta fıkra sanmıştım.

Meğer, yaşanmış bir "fıkra" imiş!

Bizzat Güney Lübnan'da konuşlu..

Birleşmiş Milletler Gücüne ait sicilde..

Temmuz 1962 tarihi ile kayıtlı bulunmakta imiş!

Beraberce okuyalım:

"Yıl 1962..

Lübnan'daki Kefrkela beldesi..

Filistin'den henüz koparılmamış..

Teyzemin eşeği işgal altındaki topraklara girer..

Yaklaşık bir sene boyunca da kendisinden haber alınamaz..

Bir zaman sonra bizim eşek armut ve şeftali dolu, arkasından çektiği bir arabayla geri döner!

Ve direkt teyzemin evine yönelir.

Sevinçle ardından koşuşan çocuklar götürüp teyzeme ve kocasına teslim ederler...

Lâkin hemen akabinde Jandarma gelip evi kuşatmasın mı!

Üstelik beraberlerinde de..

Muhtar..

Belediye Başkanı

Ve de Birleşmiş Milletler'e bağlı acil müdahale gücü ile birlikte sokağa doluşurlar!

Teyzemden eşeği geri almaya gelmişler!

Meğer bizim eşek karnında "İsrailli bir baba"nın sıpasını taşıyormuş!

Tabii teyzemler vermeyi kabul etmez!

Hatta tüm beldeyi etrafında toplatacak şekilde çığlığı da basar!

Epeyce bir getir götürden sonra..

Birleşmiş Milletler temsilcisi aracılığıyla taraflar anlaşmaya varır:

Eşek bizzat 'İsrail' devletinin talebi ile oraya dönecek..

Doğumdan sonra da tek başına teyzeme geri gönderilecek.

Anlaşma taraflarca imzalanır..

Ve eşek siyonistlere teslim edilir..

Ee, bizim eşek durur mu!

Üç ay sonra anlaşmayı bozmasın mı!

Arkasından çekiverdiği arabayla tekrar teyzeme döner..

Ancak bu kez beraberinde sıpası da gelmiştir.

Sadece birkaç saat sonra..

Jandarma yine evi kuşatır..

Beraberinde yine..

Muhtar..

Belediye Başkanı..

Birleşmiş Milletler vardır!

Sıpayı almaya gelmişlerdir.

Tabii zavallı bebe 'sıpacık'ı anasından koparmak öyle pek kolay olmayacaktır..

Lâkin gelenler kararlıdır..

Tüm zorlukları göğüsleyeceklerdir.

"Özel kuvvetler" marifetiyle sıpacık kavranıverir..

İyice bir bağlanarak..

Askeri kamyona bindirilir..

Ve de önce..

Güneydeki Nakura beldesinde bulunan askeri gözetleme merkezine..

Oradan da işgal altındaki topraklara götürülür..

Hemen ardından da sapasağlam bir şekilde..

Siyonist sahiplerine teslim edilir!"

Niye mi hatırladım şimdi, yaşanmış bu fıkrayı?

Fas'taki koalisyonun büyük ortağı..

"İslamcı" kardeşlerimiz Batı Sahra'nın..

Kendilerine bağışlanacağını vehmedip..

"Normalleşme" sırasına girmeyi sahiplendiler ya, ondan.

A benim zavallı, saf kardeşim!

Sıpasını dahi bırakmayan..

Ve bunun için defalarca..

"Birleşmiş Milletler"i dahi..

Zavallı teyzeciğimin kapısına saldırtan..

Yerel, küresel siyonizm..

Sana Batı Sahra'yı mı yedirecek?!

Makasıd-ı Şeriat'ı fehmedip anlamak..

Öyle, Mağrib tokluğu ile olmaz!

Gel de, onu sana..

Filistinli teyzem anlatsın!