• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Mursi’ye karşı yapılan vahşi darbenin yıl dönümü vesilesiyle…

Aslında İhvan’ın ilk adayı Mursi değildi.

2012’deki Mısır başkanlık seçimleri için kerhen, eski devlet kalıntılarının geri dönmesine karşı özellikle de İslamcıların zorlamasıyla işe koyulan İhvan’ın ilk adayı, yine aynı yapıların talebiyle hareketin ikinci adamı durumundaki Hayrat Şatır olmuştu.

Lakin Yüksek Seçim Kurulu’nun reddedebileceğini göz önüne alarak, hemen Şatır’ın akabinde, her kesimle diyaloga girebilen uzlaşmacı kimliğiyle tanınan ve aynı zamanda ayaklanmadan sonra kurdukları Adalet ve Hürriyet Partisi’nin başkanı da olan Mursi’nin de aday olmasını istemişlerdi.

Beklendiği üzere, çok karizmatik kişiliği ve özellikle de gayet başarılı olduğu ekonomi alanında hazırlamış olduğu ‘kalkınma projesi’ ile tartışmasız, en güçlü aday olan Hayrat Şatır’ın adaylığı reddedilince Mursi’nin başkanlığa giden süreci fiilen başlamış oldu.

İlk turda ikinci sırayı alan eski dönemin son başbakanı Ahmed Şefik ile girdiği ikinci turda ipi göğüsleyen Mursi’ye, darbeciler ilk sürprizi Anayasa Mahkemesi eliyle, Parlamentoyu feshederek yapmıştı.

Bu şekilde, Mursi’ye ciddi zaman kaybettirerek hem kendileri darbe için vakit kazanmış, hem de onu ya Parlamentonun yetkilerini de kullanarak diktatörlük suçlamalarına maruz kalmak ya da bunu kullanmayarak işlevsiz kalıp hiçbir problemi çözememek gibi her cihetle sorunlu iki seçenek arasında muhayyer bırakmışlardı.

Lakin teenni ve hikmetle davranan Mursi işe, yeni bir kanuna ve de ayrı bir bütçeye ihtiyaç hissetmeyen ve halkın da en fazla sıkıntı çektiği ekmek, gaz, temizlik gibi sorunları çözmeye başlayarak koyulmuş, kendisine özellikle engel olan bürokrasinin rağmına mesafe almaya başlamıştı.

İlerlemesine tahammül göstermeye pek niyeti olmayan Amerika’nın kontrolündeki askerin kısa bir süre sonra, Ramazan ayında iftar açmaya hazırlanan 17 askerin öldürülmesini bahane edip olayı da HAMAS’a yıkmak yoluyla Mursi’yi devirme gerekçesi kılmak amacıyla düzenlediği tertibi, tam tersine bizatihi kendisi kullanıp askeri tasfiye etmeye vesile kılması, Mursi’nin en gözde icraatlarından birini teşkil edecekti.

Zira bu şekilde Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı ve tüm kuvvet komutanlarının da aralarında bulunduğu 70’i aşkın generali ve en az onlar kadar önem arz eden İstihbarat Müdürünü, Arap ülkelerinde eşine rastlanmayacak şekilde derhal görevden alacaktı.

Yine, önemli sayıda vali ve emniyet müdürünü görevden alarak yerlerine de aralarında İhvan ve Cemaati İslami’nin tanınan isimleri dâhil daha makul kişileri atayacaktı.

Hatta o günlerde iktidardaki onuncu yılını tamamlamak üzere olan Tayyip Erdoğan şunu diyecekti:

“Bizim 10 yıldır yapamadığımızı Mursi 10 günde yaptı.”