Bari Suriyeliler Giderken…
Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selâm da O’nun pak Rasulüne olsun.
Suriye’de bir diktatörlük yıkıldı, yerle bir oldu. Ülkemizdeki Suriyeliler şu aralar adeta bayram ediyor. Zira hiç kimse doğup büyüdüğü yerden uzak kalmak istemez. Ülke sınırları içinde dahi memleketinden uzak kalmak insana rahatsızlık verir.
Rasulullah aleyhissalatu vesselam Medine’ye hicret ettiğinde gözü arkada kalmıştı. Mekke’ye son bir kez bakarken, içindeki fırtınaları kestirebilmek zor olmasa gerek. Kaldı ki Medine’ye öyle savaştan kaçmış bir muhacir gibi değil, Medine’nin kralı gibi gitmişti. Gittiği yerde onu konuk etmek isteyen onlarca aile olmasına rağmen Rasulullah aleyhissalatu vesselam Mekke’yi çok özledi.
Suriyeliler ülkemizde kaldıkça etekleri tutuşan güruh, kalp taşımıyor olsa gerek. Zira kalp taşıyan herkes bilir ki insan memleketini özler, ilk fırsatta ülkesine kavuşmak ister. Ve şimdilerde onların ülkelerine dönmeleri gündemde. Hayret, nedense bizim millet Suriyelilerin gidiyor olmasına da sevinemedi bile. Çünkü ülkelerine dönecek de olsalar bizim yani kendisini dünyanın hâkimi hatta söyleyemeyeceğim bir başka varlığı olanların istediği şekilde gitmeliler.
Bizim bazı Japon’dan dönme Türkler diyorlar ki;
“Suriyeliler gitsin ama arabalarıyla değil dolmuşa binsinler. Zira arabalarını bizim ülkemizde kazandılar.” Nerede olduğu şüpheli konvoy fotoğrafları paylaşıp Suriyelilere laf ediyorlar. “Bu kadar arabayı nasıl aldılar?” gibisinden.
Vallahi Suriyeliler ev kirası ve diğer harcamalarda kendilerine yapılan ekstra zamlara ve kesilen aylık/haftalık maaşlarına rağmen araba alabildilerse helal olsun onlara; ticari kafaları çok iyi demek ki. Ama yok! Suriyeliler yalınayak gelmiş yalınayak gitmeliymiş. Sahi siz rızkı verenin kendiniz olduğu vehmine nasıl saplandınız böyle?
Ülkemize geldi geleli ilk kez mutlu olacakken bir de böyle laflar ediliyor şu mazlum insanlara. Suriyeli olmadığı halde çok fazla laf yemiş biri olarak, ümmet adına olan kısmı bir yana, şahsım adına bile mutlu edecek olaylara şahit oluyorum. Hayatımda ilk kez biri -bir esnaf- Suriyeli sandığı için bizi tebrik etti. Para üstü vermeyen muavin, Suriii diye bağıran gençler, Türkçe bilmediğimizi sanıp küfreden insanlar, üstümüze yürüyen amcalar devri kısmen de olsa sona erdi.
Suriyeliler artık gitmeye hazırlanıyorlar, istediğiniz oldu. Ama on yıldır burada türlü çileleri yaşayan insanlara şu kadarcık sevinci çok görmeyin yahu. Dost olarak ağırlamadınız bari dostça uğurlayın ki “Bunlar insan olmaya başlamış.” desinler. Gitsinler dediniz, gidiyorlar işte, birçoğu gidecek. Anılarının yıkıntılar altında kaldığı, sevdiklerinin çoğunun mezarda olduğu bir diyara gitmek ne kadar kolaysa o kadar kolay gidecekler. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bari bu zor günlerinde insanların tepelerinden inin de biraz kendi dertleriyle uğraşsınlar.
Rabbim herkese insaf versin. Vesselam.