Münazara değil kavga
Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selâm da O’nun pak Rasulüne olsun.
Filistin’de katliam hız kesmeden devam ediyor. Buna karşılık Filistin’in medyaya düşme oranı, eskiye nazaran çok çok azalmış durumda. Yani doğru orantılı gitmesi gereken bir durum, maalesef ters orantıya dönüşmüş.
Ülkemizin yöneticileri bir yana dursun, artık âlimlerimizi de ilgilendiren çok önemli şeyler var. “Filistin’i de konuşuruz canııım! Hem yardımlarımızı göndermiyor muyuz? Hele şu münazaralarımız bitsin, Filistin de yeniden gündem olur.” diyorlar.
Ağızlarıyla söylemeseler de biliyoruz ki her şey dil ile söylenmez. Bazı şeyler de hâl diliyle söylenir. Elbette ilim her zaman önceliğimiz olmalıdır. Zira ilim öğrenmek her Müslümana farzdır. Ancak farz olan ilim, fer’i meseleler değildir. İnsanın günlük yaşamında onu doğrudan ilgilendiren, namazına, orucuna ve diğer ibadetlerine etki eden, dahası alışveriş ve yeme içme gibi hareketlerini de içine alan ilimlerdir.
Bugün Türkiye Müslümanlarının büyük kısmına Filistin’i unutturan ya da geri plana aldıran her şey zulümdür. Bir hoca diğeri ile münazara yapıyor. Bir diğeri onlara yorum yapıyor. Yorumu yapılan, yorum yapan hocaya; onun talebesi diğerine; diğerinin talebesi berikinin talebesine… Derken kartopu gibi büyüyor olay ve bir çığ gibi düşüyor üzerimize. Çığ gibi buza kestirdiler kalplerimizi… Çığ gibi üstünü kapattılar Filistin’in.
“İzleme kardeşim! Sen git Filistin’le ilgilen!” denilebilir. Ancak insanın umudu kırılıyor. Hiç beklemediğimiz hocalar dahi bu kavgaya müdahil olmuşsa artık kimden ne bekleyebiliriz ki?
Bu münazara değil, bu bir kavga. Zira münazarada rahmet vardır. Bilmeyen öğrenir, sevinir. Bilen bilgisini pekiştirir, teyit eder, sevinir. Kardeşçe biter mesele. Biter yani, kalmaz. Sonraya kalıp da ondan ona laf atmalar, işin içine talebeleri de karıştırmalar olmaz.
Bu kadar münazara videosu yerine bütün hocalar ve öğrencileri Filistin hakkında videolar yapsaydı, Filistin böylesine unutulur muydu? Çok değil her biri birkaç dakikalık konuşsa, Gazze’yi dili döndüğünce anlatsa hal böyle mi olurdu?
Münazara rahmetti, bizimkiler zahmete çevirdi. Münazara, sonu muhabbetle biten bir ilim sunumu ve hoş bir yarışma idi. Bizimkiler zulmete çevirdi. Kapkara ettiler her yeri. YouTube’da ayrı kavga, X’te ayrı, başka mecralarda ayrı. Her ortama uygun paylaşımlar hazırlıyorlar. Ne kadar çalışkanlarmış da haberimiz yokmuş. Şu gayreti Gazze’deki mazlumlar için gösterseydiniz ya! Hepiniz, nefsinize laf edilince nasıl da galeyana geldiniz.
İlmin Kapısı İmam Ali’den öğrenilecek çok şey var. Suratına tüküren müşriki öldürmekten vazgeçen Ali’ye (kv) bakın bir de onun yolundan gittiğini söyleyen, ilim tahsil edip talebe yetiştiren âlimlere. Vallahi yazıktır, günahtır. Artık hepimizin kendimize gelme zamanı gelmedi mi? Vesselam.