• DOLAR 34.245
  • EURO 37.638
  • ALTIN 2921.555
  • ...

Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selam da O’nun pak Rasulüne olsun.

“Filistin bir sınav kâğıdı, her mümin kulun önünde…” demiş Şair.

Şiir olarak çok hoşumuza giden bu söz aslında büyük bir iddiadır. Filistin nasıl herkesin sınavı olabilir ki? Şair yaşasaydı belki de bu sözü, ‘her insanın önünde…’ şeklinde bitirecekti. Zira artık insan olan herkesin yapması gereken bir şeylerin olduğu aşikâr... Halklar ellerinden geleni yapıyor. Peki ya hükümetler? Devlet büyükleri? Filistin için en ufak bir adımı atma yolunda neyi bekliyorlar? Kör olarak haşredilip “Rabbim beni neden kör olarak dirilttin?” demeyi mi?

Rabbimiz, Taha suresi 124. âyet-i kerimeden başlayarak, zikrinden yüz çevirenlerin ahirette kör olarak diriltileceklerini ve dirildikten sonra “Ey Rabbim, beni neden kör olarak haşrettin? Oysa ki ben dünyada iken gözleri gören biriydim.” diyeceğini ve ona “Ayetlerimiz sana geldi de sen onları unuttun. Şimdi de sen böyle unutuluyorsun.” denileceğini buyuruyor. Bu ve benzeri ayetler sadece kafirler için mi geçerli? Allah’ın ayetlerini bile bile arkasına atan, elinin tersiyle iten kimseler de bu ayetlerin kapsamına girmiyor mu?

Mesela “Sakın zalimlere meyletmeyin, yoksa ateş size de dokunur.” (Hud, 113) ayeti Müslümanlara inmemiş mi? “Müminler ancak kardeştirler…” ayeti bize kardeş olmamızı emretmiyor mu? Rasulullah (asv) “Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, haksızlık yapmaz, onu düşmana teslim etmez…” (Buhârî, Mezâlim 3) buyurmuyor mu? Müslüman liderler Filistinli kardeşlerini düşmana teslim etmekle kalmadı düşmanın jet yakıtına varıncaya kadar karşılıyorlar. Terör şebekesi israile yapılanlar “Eyyy…” diye başlayan hitaplardan öteye geçmiyor.

Bir ülkede kundaktaki bebekler bombalarla katlediliyorsa, bütün siyasi işlerin, prosedürlerin, anlaşmaların canı cehenneme!.. Filistin bugün imanın kalesidir. Filistin’de yaşananları rüyamızda görsek birkaç gün kendimize gelemeyecekken, orada o sıkıntıları yaşayan kadınların, çocukların, yaşlıların metaneti bize imanın ne büyük bir güç olduğunu anlatıyor.

Filistin’e yardım etmek, insanın Allah’ı hatırlaması demektir. Filistin imandır. Bu öylesine bir söylem değildir. Bakın batıdaki insanların çektiği videolara. 7 Ekim’den beri İslam’a durmaksızın bir yöneliş var. Filistin bu kadar büyükken, insanlara Allah’ı ve İslam’ı hatırlatıyorken onu unutanların vay haline! Filistin’i unutan insanlığını da unutmuş demektir.

Haşr suresi 19. ayette şöyle buyrulur:

“Allah’ı unutanlar gibi olmayın. Allah da onlara kendi nefislerini unutturmuştur. İşte böyleleri yoldan çıkmış kimselerdir…”

Mümtehine suresi 9. Ayet de israille normalleşmeyi, yardımlaşmayı, dost olmayı yasaklar:

“Allah, yalnız sizinle din uğrunda savaşanları, sizi yurtlarınızdan çıkaranları ve çıkarılmanız için onlara yardım edenleri dost edinmenizi yasaklar. Kim onlarla dost olursa işte zalimler onlardır.”

“Tamam da, İsrail bizi yurdumuzdan çıkarmadı ki?” Ayetteki ‘siz’ ibaresi bütün Müslümanları kapsar. Zira ayetler haritalara bağlı değildir. Müslüman Müslümanın kardeşidir, biri Amerika diğeri Çin’de olsa da. Dolayısıyla birimize zulmeden hepimize zulmetmiş demektir. Şöyle de bir gerçek var ki, israilin elinde olsa bizi çiğ çiğ yemekten bir an geri durmaz. Rabbim Filistin’i zulümden elbet kurtaracak ama duamız odur ki Filistin özgürlüğüne kavuştuğunda bizim başımız öne eğik kalmasın.