• DOLAR 34.497
  • EURO 36.43
  • ALTIN 2956.352
  • ...

Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selam da O’nun pak Rasulüne olsun.

Başlık biraz ağır oldu biliyorum, bu tür cümleler kurmaktan da hayâ ediyorum ama maalesef bazen gerekiyor. Günümüzde, hakkında en çok tartışılan mahlûk o olduğu için örneğimizi de böyle seçtik.

Köpek seven var sevmeyen var. Hatta çocuğu köpekler tarafından öldürülen insanlar var. Ancak köpekler toplu halde bombardımana tutulsun mu diye hangi acılı aileye de sorsanız size “Hayır, onlar da birer candır. Sadece kontrol altında tutulmasını istiyoruz.” derler. Geçenlerde toplu itlaf olayı gerçekleşti. Sosyal medya ayağa kalktı. Herkes her yandan paylaşımlar yapıyor falan. Bu kadar zararlı ve cana kıymış bir türün hakkını savunmak için böylesine canhıraş çabalar, gayretler…

Sorumuzu tekrar soralım: Köpekleri bombalayanların, onlara toplu katliam yapanların ürünlerini satın alır mıydınız? Bu soruya vicdanen verilecek cevap ‘hayır’dır. Peki, Gazze’de aylardır süren bombardımanlarla, fosfor bombalarıyla, kimyasallarla bebekleri katleden israilin ürünlerini neden alıyorsunuz?

Kimisi “Alışveriş helaldir.” bahanesinin arkasına sığınıyor. Tamam, helal olsun; İsrail ve Amerika’nın mallarını almanın caiz olduğunu varsayalım. Her helali yapmak gibi bir zorunluluğunuz mu var? Öldürülen tavuk değil, köpek değil, fare bile değil; insan, insan! Hatta insan yavrusu; bebek…

Filistinli bebeklere kıyan bize kıymaz mı? Gazze’de hareket halindeki her şeye bomba atan zihniyet bir gün bize de bomba atmaz mı? Neden ellerini güçlendiriyoruz? Bizi bombalayacak olmasa bile, boykot etmek için bugüne kadar yaptıkları yetmez mi?

Mahallemden bir örnek vereyim. İki yıl önce bir komşumuz, zehirli et vermek suretiyle altı tane kedi yavrusunu öldürdü ve olayı sosyal medyada paylaşan kişinin üstüne yürüdü. O günden sonra kimse o adamla fazla muhatap olmadı. Mahalle bakkalımıza bahçesinden ürün getirir. Ona ait olduğunu bildiğimiz ürünleri satın almayız ve çoğu tezgâhta çürür. Komşudan mal almak haram mı? Değil! Ama vicdan diye de bir şey var tabi.

Bu sözlerim boykot konusunda bilinçsiz kimselere bir kıyas niteliğinde idi. Şimdi daha ağır olanı, -haddim olmayarak- davanın içerisindeki, aktif Müslümanlara söylemek istiyorum. Şehir kütüphanelerine ders çalışsın diye gönderdiğiniz çocuklarınız, hele de kızınız ne yiyor ne içiyor haberiniz var mı? Bir elinde sigara, diğer elinde soğuk Nescafe ile görmek istemediğiniz için mi çocuklarınızı kontrol etmiyor, sürpriz ziyaretler yapmıyorsunuz?

Kimlerle takılıyorlar, sosyal medyada kimlerle arkadaşlar? Kimlerin peşine takılıp gidiyorlar biliyor musunuz?

Açık bir kızın yapmadığı rezillikleri yapan, akşama kadar boykot ürünleriyle karnını dolduran, körpecik vücudunu sigara dumanıyla boğan evladınız bu kadar kötülüğü nerden öğrendi? O bunları öğrenirken siz neredeydiniz?

Bir yazıya on tane konu sığdırmak istiyorum ama hepimizin bünyesine ağır geleceği için parçalara bölüyorum. İçim yanıyor, kalbim kanıyor, elimizden bir şey de gelmiyor maalesef. Keşke kendimizi ve çocuklarımızı daha bilinçli yetiştirebilsek de gelecek nesillere daha güzel bir dünya bırakabilsek… Sürçülisan ettiysek affola…