Kendimize Dışardan Bakmak
Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selam da O’nun pak Rasulüne olsun.
Bir dükkâna girip hiç “Şu ürünler şurada olsa daha güzel olurdu.” dediğiniz oldu mu? Pazardaki tokacının, tezgâhı düzenlediği takdirde daha çok dikkat çekip daha çok satış yapacağını düşündünüz mü hiç?
Misafirliğe gittiğinizde –hele de bu misafirlik yakın akrabanıza olmuşsa- eşyaların yerleri hakkında fikir beyan ettiniz mi? Hem şu kullanılmayan, kulpu ve kenarı kırık baharatlıklar ve kupalar restore edilse içlerine ne güzel kaktüs ekilir ve orada öyle atıl duran eşyalar odaya ne kadar da renk katar öyle değil mi?
Zaten güzel olan şeyleri daha da güzelleştirmek bizim elimizde. Ancak bu güzellikleri genelde başkaları için düşünürüz hep. Bir kavanoz yıllarca rafta durur da aklımıza gelmez. Dahası zücaciyeden çıkıp daha önemli meselelere gelelim. Bir kitap da rafta yıllarca durur, ara sıra tozu alınıp yeniden yerine koyulur ancak okumak kimsenin aklına gelmez. İstisnaları hariç tutuyorum.
“Falan ilim filancaya ne kadar da yakışır. Onda tam âlim tipi ve huyları var.” Peki bizi ilimden alıkoyan nedir? İnsanın en büyük düşmanı kendisi ve alışkanlıklarıdır. Alışkanlık derken madde bağımlılıklarını ve kötü huyları kast etmiyoruz. “Böyle gelmiş böyle gidecek.” tarzındaki sabit fikirlere olan alışkanlıktır kastımız.
Hayat, her biri farklı bir hikâye anlatan renkli bir kırkyama gibidir; her parça, bizi biz yapan anılar ve birikimlerle dokunur.
Genç kardeşim! Okulun bitti, tatil zamanlarında kendini geliştir. Bir defterin olsun, okuduğun kitaplardan notlar al. Kitap okumak, değerini bilenler için en eğlendirici aktivitelerden biridir. Kitap sıkıcı geldiğinde faydalı bir video izle.
Erkeksen bir zanaat, kız isen bir sanat öğren. Tatilde arkadaşlarına küçük hediyeler hazırla. Ha bu arada kendini hayata hazırlamayı da unutma.
“Biz sizin yaşınızdayken…” ile başlayan cümleler can sıkıcı olabilir, ancak bu can sıkıcı sözleri de hepten kulak ardı etme. Kendine dışarıdan bak. Nasıl olsan daha iyi olurdun? Senin tezgâhında düzgün durmayan eşyalar hangileri? O tezgâha ne koyarsan daha güzel durur? İlim mi? Bilim mi? Sanat mı?
Liseli isen geleceğe dair yatırımlar yap. Üniversiteli isen bölümün ve mesleğinle ilgili birikim yap. Kitap okuma, video izleme, yabancı dilini geliştirme veya projeler hazırlama gibi... Bir hocamızın çok güzel bir sözü var: “Öğretmen öğretmez, öğrenci öğrenir.” Ve ekler: “Öğretmen öğretseydi sınıftaki herkes aynı notu alırdı. Demek ki öğrenmek, öğrencinin isteği ve gayretiyle alakalıdır.”
Bu yazdıklarımız sadece öğrencilerle değil herkesle alakalıdır. Hepimiz kendimize dışardan bakalım. Bizde, evimizde, kalbimizde, ruhumuzda hangi şey güzel duracaksa onu kazanmaya çaba gösterelim. Muhabbetle.