• DOLAR 34.576
  • EURO 36.044
  • ALTIN 3005.742
  • ...

Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selâm da O’nun pak Rasulüne olsun.

HAMAS, seksen güne yakındır bütün düzenleri alt üst ediyor. Güvenilen bütün putları bir bir yere seriyor, aşılmaz denilen engelleri aşıyor, yıkılmaz sanılan setleri yıkıyor. Yaklaşık on beş yıl önce terörle anılan HAMAS -ki bu da siyonistlerin manipülasyonuydu- bugün dünyaya insanlık ve nezaket dersi veriyor. HAMAS’ın verdiği dersler çoktur ancak biz farklı bir noktaya temas etmek istiyoruz.

Farkında mısınız bilmem, HAMAS tesettüre de yeni bir boyut getirdi. Normalde yüzünü peçe ile örtmekten imtina eden kızlarımız, basın açıklamalarına giderken yüzlerini kefiyeleri ile örtmeye başladı. Bu önemli bir iştir. Zira ileride olması beklenen bir örtünmenin zemini böylelikle hazırlanıyor.

Ebu Ubeyde’ye ve Kassam Tugaylarının askerlerine benzemek İslam’ın erkeklerine olduğu kadar kızlarına da mutluluk veriyor. İbni Ataullah İskenderi Hazretleri der ki:

“Kişi sevdiğine benzer. Sevgi bunu gerektirir. Bu, kişinin elinde değildir.” Birkaç mahalle ötemizde olup da ulaşamadığımız kızlarımıza da HAMAS ulaştı. Onlara yüz kapatmanın utanılacak bir şey olmadığını, izzet olduğunu, “Ben istersem beni görebilirsin! Ben, benim müsaade ettiğim kadar görebilirsin ve ben bundan şeref duyarım.” demeyi öğretti.

Dünyaya örnek olan, binlerce insanın hidayetine vesile olan izzet sahibi Müslümanlara benzemek ne büyük şeref! Çarşaf bu manada da Müslüman kadının izzetidir. Çarşaf, kendinden emin olmanın şiarıdır. Hele de tesettürün tesettürlükten çıkıp türlü türlü olduğu ve sözde başörtülülerin sosyal medyada başı hariç her yerini sergilediği bir dünyada çarşaf, özgüvenin zirvesidir.

Ebu Ubeydeler varsa Ümmü Ubeydeler de vardır. Allah’ın erkeklerden askerleri olduğu gibi kadın askerleri de var. Onlardan olmaya aday olmak lazım. O izzete talip olmak gerek.

Kassam Tugaylarının, aileleri için endişelendikleri için yüzlerini kapattıklarını kaleme alan kimseler görüyor, bu duruma açıklama getiren Müslümanlara şahit oluyoruz. O fikirleri sadeleştirdiğimizde şöyle bir cümle çıkıyor ortaya: “Korktukları için yüzlerini kapatıyorlar.” Allah şahittir ki biz buna katılmıyoruz. Onlar, her işini Allah için yapan hak erleridir ve kendilerini bu sebepten gizliyorlar. Öyle olmasa, kimi kimsesi olmayan askerlerin yüzleri açık olurdu.

Ortamlarda, programlarda çarşafıyla, edebiyle, sade tavırlarıyla çalışan bacılarımız Allah’ın ihlaslı askerleridir. Onlar, kimseler bilmeden, onları tanımadan işlerini yaparlar ve karşılığını sadece Allah’tan beklerler. Ümmetin kadın ve erkek Allah erlerine ihtiyacı var. Bunlar biz olmazsak Allah muhafaza yerimize yeni ümmetler gelir ki geliyor da.

Çarşafıyla, tesettürüyle, kişiliğiyle, edep ve takvasıyla, tevazu ve vakarıyla göz dolduran, gönüllere sirayet eden Allah erlerine ne mutlu.