• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selam da O’nun pak Rasulüne olsun.

Gün geçmiyor ki bir müptezel, İslam’a olan kinini sarhoş bir edayla ortalığa kusmasın. Gün geçmiyor ki, şu ülkede maddi olduğu kadar manevi olarak da kadınlar istismar edilmesin.

Bu yazı yayımlanana kadar kaç tane daha böyle olay olur bilmeyiz ama İslam’a son saldırı Yemek Sepetinin kurucusu tarafından yapıldı. Sanki kendisine fikrini soran olmuş, sanki o çöp yığınına dönmüş, iltihaplanmış beynindekileri merak eden olmuş, kalkmış oradan “saçma sapan” fikirleriyle açıklama yapıyor. Meğer yemek sepeti değil çirkef sepeti imiş.

Böyle birden parlayan uygulamaların Yahudi kökenli olduğunu bilmeyenimiz yoktur. Hani bizde aşağılık kompleksi var ya, bizi öyle bir psikolojiye sokmuşlar ya, kendi milletimiz kendi insanımız yapsa hiç yönelmeyeceğimiz uygulamaları, gerek reklam gerekse kampanyalarla benimsiyor, baş tacı ediyoruz.

Bu adam(!) ilk olarak çıktı dedi ki: “Ne idüğü belirsiz alimler seçimde Erdoğan’ı destekleme kararı almışlar.” Bu hezeyanın üzerine müşteri kaybedince çark etti ve “Ben öyle demek istememiştim, özür dilerim.” dedi, kuyruğunu kıstırdı, oturdu.

HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi’nin meclise girdiğini görünce öfkesinden ne yapacağını şaşırdı ve “Amaan, ne olacaksa olsun!” diyerek lağımın ağzını açtı. Sözleri baştan aşağı kin, nefret ve iğrençlik dolu. “Kadınlarımız için gerçekten üzülüyorum.” diye başlıyor söze. Çünkü kadınlar her zaman çabuk dolduruşa gelen, hemen parlayan ve toplumu arkasından sürükleyen varlıklardır. İyi veya kötü manada bu hep böyle olmuştur. O yüzden de kadınları çukur sözlerinin merkezine alıyor.

Devam ediyor: “Zaten Müslüman bir ülkede yaşamanın gündelik zorluklarına bir de meclise saçma sapan fikirleriyle giren HÜDA PAR ve YRP eklendi…”

HÜDA PAR’ın saçma sapan fikirleri nedir? Kadın isterse çalışsın; istemezse, çocuklarına annelik yapmak isterse onlara maaş bağlansın. Kadınlarımızı Kapitalist sistemin çarkları arasında ezdirmeyelim.” demeleri mi saçma?

Sitelerini, iş yerlerini, fuarlarını kadınların yarı çıplak bedenleriyle süsleyenler için kötü haber tabii ki… Çalışan kadına kreş desteği verilmesine karşılık HÜDA PAR, çalışmayan kadına da destek sağlansın diyor. Hal böyle olursa Kapitalist patronların gözü yaşlı!

Müslüman bir ülkede yaşamanın ne gibi bir zorluğu var onu da merak etmekteyiz. Müslüman dediğimiz ülkede hâlâ hemen her gün başörtüsüne saldırılıyor, çarşafa dil ve el uzatılıyor, sakallı takkeli genç görülünce iğrenç küfürlerle üzerlerine gidiliyor. Vallahi Nevzat, hayat size güzel…

Bu içleri çıban dolmuş yaratıkların irinlerini bu kadar rahat akıtmasına sebep olan bizleriz. Neden mi? Alışverişimizi kendimiz yapmıyoruz, yemeğimizi hadi dışarıdan yiyoruz diyelim. Yemekçiye telefon etmeye bile mecalimiz yok. Tıklamak daha kolay geliyor. Tıkla, seç, karttan öde, kapıdan al! İnsan hasta olur bu kadar hazırcılıkla. Psikologlar bile son yıllarda psikolojik sorunların artmasının bu hazırcılık olduğunu söylüyorlar.

Psikolojik sorunların yanında bu “Müslüman mahallesinde salyangoz satma”nın sebebi de hazırcılığımız. Eskiden bu söz, yapmak istenen işin tutarsızlığıyla alakalı söylenirdi. Yani “Müslüman mahallesinde salyangoz satılır mı?” gibisinden. Ancak şimdi bakın bu adamlar satıyor, bu iğrençlikleriyle bizim hayatımızda yer edinmişler ve birçoğumuzun bunları hayatından çıkarmaya niyeti?... İnşaallah vardır ve olmalı. Bu Yahudi kafalı mahlukların en iyi anladığı dil, boykottur. Selam ve dua ile…