• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Hamd âlemlerin Rabbine, salat ve selam da O’nun pak Rasulüne olsun.

Dikkatinizi çekti mi bilmem, son yıllarda ülkemizde açıktan davet yapan, olmaması gereken şeyleri muhatabına bizzat söyleyen, arkadaş ortamında sadece “Ne olacak bu milletin hali?” diye sızlanmak yerine harekete geçen aktif Müslümanlar ortaya çıktı.

Piyango bayilerinin önünde halkı bilinçlendiren, tekel bayilerine girip tebliğ yapan, hakkı olduğu gibi söyleyen ve kınayıcının kınamasından korkmayan Müslümanların sayısı gün geçtikçe artıyor.

Asrımızın karanlıklarına ne güzel meşaledir onlar. Şefkat ve merhamet timsali, insanların iyiliği için yollara düşen, birçoğumuz “Dünya nereye gidiyor?” derken, sırtını Allah’a dayayıp gücü nispetinde dünyaya güzel bir suret vermeye çalışanlardır. Öyle ya, insanlık ne kadar kötüye giderse gitsin, uyanacak birileri vardır. Ve onları uyandırmak hepimizin vazifesidir.

Kumarın birçok çeşidinin millileştirildiği, içkiye bile yılbaşının olmazsa olmazı olarak bakıldığı, piyango bileti almayanların birtakım çevrelerce insan olmamakla eşdeğer tutulduğu -ki bunu bizzat duydum-, yılbaşı kutlamayanların köhne bir zihniyete sahip olduğunun düşünüldüğü zifiri karanlık asrımızda böylesi hareketlere, çalışmalara ve güzelliklere ihtiyacımız var.

Hakkı hak olarak bilip buna uyan, uyduğu hakkı insanlara tebliğ edenlere ne mutlu! Zira insanımızın bir kısmı düşmanlığından değil bilinçsizliğinden ve gafletinden bu hallere düşmüştür. İçindeki iyiliğe rağmen kötü işler yapan ve yaptığının ne kadar kötü olduğundan bihaber insanlara tebliğ etmek kadar güzel ne vardır ki?

İnsanımızın hal-i pürmelalini anlamak için, tekel bayiine tebliğ için giren davetçilere gayriihtiyari “Abi bir şeyler ikram edeyim!” diyen dükkân sahibine bakmak yeterli. Hakaret eden, kovan, İslam’a olan düşmanlıklarını davetçi Müslümanlara sergileyen nasipsizler değil konumuz. Ancak kimin gafil kimin düşman olduğunu anlamak için de illa ki içlerine girmemiz, tebliğimizi yapmamız gerekiyor.

Bu durumu yılbaşı ve piyangodan çıkarıp toplumun her alanına bireysel veya kurumsal olarak yaygınlaştırmalıyız. Madem ahlaksızlar edepsizliklerini, facirler fücurlarını utanmadan yapıyor ve hatta bunun yayılması için her yerde tebliğ edebiliyor… Günahkarlar günahlarını kimseden çekinmeden uluorta sergileyip, dahası övünerek anlatabiliyorsa, bizim de dernekler, vakıflar ve platformlar olarak yapabileceğimiz çok şey vardır.

Örneğin tesettürle alakalı kuruluşlar tesettüre dair bildiri dağıtmalı, sadaka ve hayır kuruluşları infakın önemine dair halkı bizatihi, böyle canlı canlı bilgilendirmeli, teşvik etmeli… Yine namazla ilgili ciddi bir platform kurulup tıkır tıkır her gün beş vakit namazın hayatımıza işlendiği gibi insanların hayatına namazı yerleştirmeye gayret etmeli… Mümin merhamet sahibidir. İnsanları bulundukları içler acısı halden merhametle çıkarmalı.

Rabbim hayırlı işlerimizi daim ve ziyade eylesin. Attığımız her adım sadaka-i cariye vesilemiz olsun. Selam ve dua ile…