Parklar da bizim, Kur’an da…
Hamd âlemlerin Rabbine, salat ve selam da O’nun pak Rasulüne olsun.
Parklar… Yola revan olduğumuzda dinlendiğimiz, soluklandığımız, ağaçların altında, bitkilerin yanı başında, çocuk ve kuş cıvıltıları arasında huzur bulduğumuz yerler…
Parklar aslında bizim için çok önemli... Yorulduğumuzda bizi bağrında misafir ettiği gibi, afet zamanlarında da olanca şefkatiyle kollarını açar bize. Evsize ev olur ağaçları, kimsesize yatak olur çimleri, bankları… Ancak aynı parklarda kötü görüntülere de şahit oluyoruz zaman zaman.
O kötü görüntülere eskiden tepki verirdik fakat şimdi öyle sıradanlaşmış ki her şey, sanki ahlaksızlık yapanları uyarsanız size cümle âlem tepki gösterecekmiş gibi geliyor. Alışıldı, çünkü A. Nihat Asya’nın dediği gibi “Bize ne oldu ise hep azar azar oldu.”
Bu kötülükler nasıl azar azar olduysa bizim de bir yerden başlayıp mekânlarımıza sahip çıkmamız gerekmiyor mu? Rabbimiz Enfal suresi 73. ayette:
“Kâfirler birbirlerinin dost ve yardımcılarıdırlar. Eğer siz aynı şekilde birbirinize arka çıkmaz ve destek olmazsanız, yeryüzünde büyük bir fitne, kargaşa ve büyük bir bozgunculuk patlak verir.”
Bu ayetten bizim anladığımız, kâfirler ve fasıklar ne konuda adım atmışsa en az onlarınki kadar etkili ama İslami adımlar atmamız gerektiği…
Sözü uzatmadan meramımıza geçelim:
Biz istiyoruz ki hayırlı mı hayırlı Kur’an Nesli Platformumuz siyer sınavı, namaz çalıştayı, Kur’an ziyafeti, Hayat Namazla Güzeldir gibi birçok etkinliğin yanı sıra yılda bir haftayı Kur’an haftası ilan etse. Şöyle temiz, mis gibi bir mevsimde herkes Kur’an’ını alıp şehrin parklarına doluşsa...
Cüzler dağıtılsa, orada okunsa ve hatim duası yapılsa… Okuması zayıf olanlar da üç sayfa beş sayfa okusun, aralarında paylaşsın. Maksat, çorbada herkesin tuzu olsun. Allah’ın kelamına hasret kalmış çiçekler, böcekler bu olaya şahit olsun. Parklara bir (veya birkaç günlüğüne de olsa) güven gelsin, muhabbet hâkim olsun.
Sadece darbeden darbeye mi Kur’an meydanlara, parklara inecek. Şimdi topluca biz indirelim ki Rabbimiz de ülkemizi öyle kötülüklerden muhafaza buyursun. Biz “Aman riya olmasın, gösterişe girmeyelim.” diye Kur’an’ımızı, namazımızı, güzelliklerimizi sakladıkça halka açık alanlar kötülüğün yuvası oldu. Allah’ı tefekkür mekânlarımız olan parkları, gayrimeşru çiftlerin ve uyuşturucu mekânı yapanların elinden almalı, hatta onları da kendi aramıza katmalıyız. Kur’an’ın mayasıyla yoğrulan ama bu mayayı unutan ülkemiz insanları belki de bu vesile ile özüne dönecektir.
Parklarda kitap tahlili yaptık, kahvaltı düzenledik, iftar verdik, gençlik şöleni, kutlu doğum ve konser programları yaptık ama bizatihi Kur’an okuma etkinliği hiç yapmadık. Kur’an bizim hayat rehberimiz olmasına ve bütün bu etkinlikleri Kur’an’ın rehberliğiyle yapmamıza rağmen. Parklar da bizim, Kur’an da. Bizim olan bu güzellikleri bir araya getirmemiz sizce de güzel olmaz mı? Bilemeyiz belki de parktan geçecek olan nicelerinin hidayetine vesile olacağız. Rabbim, en kısa zamanda bu güzellikleri yaşamayı bizlere nasip etsin. Âmin…