Açık saçıklık kul hakkı ihlalidir

Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selam da O’nun pak Rasulüne olsun.

Sonbahar başlayıp da yaza elveda derken, son birkaç sözümüzü buraya iliştirmek maksadıyla diyoruz ki: Açık saçıklık kul hakkı ihlalidir.

Aklınıza hemen kadınlar geldi, değil mi? Çünkü açık saçık giyinenler en çok bizim ‘cins’ler. Açık saçıklık, çıplaklık denince akla ilk kadınlar geliyor. Ha, haksız değilsiniz tabi! Mesela dekolte diye bir kelime var, sadece kadınlar için kullanılıyor. Erkeklerin herhangi bir yeri dekolte kapsamına girmiyor. Erkekler frikik de vermiyor.

Görüyor musunuz ne marifetler varmış kadınlarımızda!

Otobüse biniyorsunuz, yoğun bir parfüm ve ondan daha yoğun bir ter kokusu… Bu nasıl bir yoğunluk biliyor musunuz? O kadar saf, o kadar katışıksız, fabrikadan halka bir ter kokusu. Araya aracı girmemiş, o ter kokusu bir tişörte bile temas etmemiş. Çok affedersiniz, çıktığı gibi burnunuzda…

Çünkü öndeki bayan kolsuzun da kolsuzu, kol altları ve sırtı beline kadar, önü de sadece göğsünü kapatacak çapraz askılı bir şey giymiş. Yahu bari tişörtünden arta kalan bize gelseydi! Nasıl ki sarımsak kokusu gibi kokular rahatsız ediyorsa, hanımefendinin çıplaklığından mütevellit kokular da sizi fazlasıyla rahatsız ediyor. Tıpkı sigara içen biri gibi gezdiği yerde çifte günah kazanıyor, hem çıplaklığından, hem ter kokusundan.

Atleti desenli yaptınız mı adı neden kolsuz veya ipli bluz oluyor?

Çıplaklık her manada rahatsızlık verici bir durum… Arkadaş, kabul et hadi, bundan sen de rahatsızsın. Aksi olsaydı, göbeği veya beli açık kıyafetini çekiştirip durmazdın. Mini eteğini aşağı indirmeye çalışmazdın. İçinde bir parça fıtrat kırıntısı kalmış işte, o da seni rahatsız ediyor.

Şort etek diye bir şey üretildiyse, fıtrat kırıntısı kalanlar yüzünden üretildi. Eteğin verdiği rahatsızlığı bir nebze azaltmak, kendini güvende hissetmek için… Çünkü tesettüre amansız düşman olanlar bile bazı yerlerinin açılmasından hoşnut olmazlar.

Bir zaman burs pazarlığı için çağrıldığım bir yerde, açık saçıklık sevdalısı bir grup insanla mücadele etmek zorunda kalmıştım. En sonunda, “Allah insanı çıplak yarattı ve kapalı olması gereken yerlerimizi de zaten görünmeyen yerlerde yaratmış. Başörtüsü de neyin nesi!” diyen aydın(!) teyzeye “O zaman neden kıyafet giyiyorsunuz? Madem Allah insanı öyle yarattı, öyle gezin!” dediğimde “Sen iflah olmaz bir örtü militanısın.” deyip kapıyı göstermişti.

Şimdi açık saçıklık militanı kaynıyor etraf. Hamd olsun örtünenlerin sayısı da bir hayli ama kıyafetiyle, kokusuyla, teriyle insanların huzurunu kaçıran militanlar da az değil.

Haram da yemeyeceğiz, sol elle de yemeyeceğiz. Örtümüze dikkat edeceğiz, parfüm veya ter kokusuyla da insanları rahatsız etmeyeceğiz inşallah. Kim ne yaparsa kendine, vesselam…