• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Hamd âlemlerin Rabbine, salat ve selam da O’nun pak Rasulüne olsun.

Sosyal medyada dolaşan bazı sözler var. Çok tutulan, hemen her kesim tarafından beğenilen, tutulan ve paylaşılan sözler bunlar. Bir de ünlü, okur kitlesi çok, aydın(!) biri tarafından söylendi mi yeme de yanında yat.

Adam diyor ki: “Bu ülkede hak yemek, sol elle yemek kadar dikkat çekmedi.” Takdir edersiniz ki, sadece edebiyat olsun diye söylenmiş bir söz bu. Haram yiyene küçük bir çocuk bile müdahale eder güzel ülkemizde. Hem daha basit bir sağ elle yeme sünnetini uygulayamayan biri, hak yememe farzını nasıl yerine getirsin?

Peygamber aleyhisselamın sünnetleri insanı teyakkuzda tutar. Yemek yerken, eve girerken, tuvaletten çıkarken, giysi giyerken, birine bir şey verirken hep sağ tarafı kullanırız. Evden çıkarken, giysi çıkarırken, pis bir ortama girerken de sol tarafı… Bunlar insanı uyanık tutar. Daha bu kadarcık şeyi uygulayamayan insandan helal haram-bilinci beklemek beyhude…

Bu sünnetleri alaya alarak terk etmek var bir de, bazı Müslümanların da düştüğü hata. Peygamber (as) sol eliyle yiyen bir adamı uyarmış, adamsa Efendimiz (sav)’i ciddiye almadığı gibi elini kaldıramıyor gibi yapıp, “Sağ elim ağzıma gitmiyor.” demiş. Efendimiz(asv) da “Eli ağzına gidemeyesice…” deyince adamın sağ kolu tutulmuş.

İster o zaman, ister bu zaman sünnet-i seniyye ile alay etmenin sonucu aynıdır. Dünyada değilse ahirette çarpar insanı. Bu bahsettiğimiz, sünnetler hakkında idi. İşi abartıp kendini bilmez bir şekilde farzlara laf atan bile var. Neymiş, bir imam efendi camiye şöyle bir yazı asmışmış:

“Çocuklarımıza ibadet öğretmeden önce ahlâklı olmayı öğretelim. Yoksa çocuklarımız namaz kılan bir hırsız, oruç tutan bir sapık, hacca giden bir yalancı, kurban kesen bir tefeci, şehadet getiren bir terörist olabilir.”

Rabbimiz Ankebut suresi 45. Ayette “Şüphesiz namaz hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar…” buyurur. Demek ki hakkıyla namaz kılan biri namaz kılan bir hırsız olmaz. Hatta bunun ashabın hayatında örneği bile var. ashabdan bir zat içkiyi bırakamıyormuş. Hz. Ömer hiddetlenip “Onun boynunu vurayım Ya Rasulallah!” deyince Efendimiz(asv) sormuş:

“Arkadaşınız namaz kılıyor mu?” Evet, demişler. “Namazı onu kötülüklerden alıkoyacaktır.” buyurmuş. Gerçekten de o kişi kısa bir süre sonra içkiyi bırakmış.

Çocuklara namazı, orucu, haccı, kurbanı hakkıyla öğretmekte gevşek olanlar, “İbadetlerden önce ahlakı öğretin.” diye bir palavra uydurmuşlar.

İbadetler bir olay, ahlaksa olgudur. Ahlak sürekli gelişir. İbadetlerin ise vakti vardır. Bugün kaçırdığı namazı artık kaza eder insan. Kılmıyorsa da Efendimiz(sav)’in beyanıyla dinini yıkmış olur. Dinin enkazı altında kalmış bir ahlak da kimseye fayda vermez.

Lütfen bu tür Deccal sözlerine karşı dikkatli olalım. Dinimizin kalesi olan tevhidi, ibadetleri küçük görmek suretiyle yıkmayalım. Unutmayalım ki bir sözün sahih olması sosyal medyada çok beğeni almasıyla değil, hak batıl süzgecinde hangi tarafta kaldığıyla alakalıdır. Vesselam.