• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selâm da O’nun pak Rasûlüne olsun.

“Şu yalan dünyadaki en güzel, en rahatlatıcı, kendisiyle insanın kendini en iyi hissettiği gerçek nedir?” deseler birçoğumuz ‘namaz’ deriz. Güzel dinimiz İslam’ın ilk ve olmazsa olmazlarındandır namaz. Rasulullah(asv)’ın göz aydınlığıdır, çağrısıyla yani ezanıyla bile rahatlatanıdır. Günahların döküldüğü yerdir rükû… Dertli başın yaslandığı, derdini bıraktığı ve devasını bulduğu yerdir secde. Dinin direğidir namaz; onsuz iman tamam olmaz. Hatta belki hiç olmaz.

Bugün toplum, günde beş vakit şuurla Allah’ın huzuruna çıkmayanların çıkardığı sorunlarla boğuşmakta… Toplumun büyük kesimi namaz kılmıyor; kılanların çoğu da düzgün kılmıyor, kendini Allah’ın huzurunda hissetmiyor. Hissetseydi günah işlemekten, insanların hakkını yemekten, zulmetmekten, huzursuzluk çıkarmaktan, faizden, içkiden ve bilumum günahlardan kaçınırdı. İnsanlığın bir namaz molasına ihtiyacı var; oturup dinlenmeye, dinlenip düşünmeye, düşünüp tövbe etmeye, tövbe edip sükûna ermeye…

Eller arasında telefon, parmaklar arasında sigara, avuçlarda içki, iskambil kâğıdı vs… Yahut kafada takke, elde tesbih, yüzde sakal… Namazı bilinçsiz kılan da hemen hemen namaz kılmayan kadar günaha yatkındır. Toplumda büyük bir kaos yaşanıyor, bu sorunlara çeşitli çözümler de sunuluyor ancak hiçbir çözüm, insanın günde beş vakit din gününün Sahibi(c.c)’nin huzuruna çıkmak kadar etkili değildir.

Ağustos ayında çocuklar için yapılan namaz etkinlikleri takdire şayan… Kendisine namaz henüz farz olmayan çocukların içtenlikle namaz kılmaları geleceğe dair büyük bir ümit... Peki ya namaz yaşı, hatta belki kabir yaşı bile gelmiş şu sokaktaki yığınlar? Onlar için bir şeyler yapılamaz mı?

Naçizane tavsiyeler olarak;

Namazla ilgili ciddi, sürekli ve özenli bir platform kurabilir, yıl içinde mümkün olan her ilde büyük konferans salonlarında geniş katılımlı konferanslar düzenleyebiliriz. Peygamber Sevdalıları Platformu gibi Namaz Sevdalıları Platformu da olsa fena mı olur?

Sonrasında kutlu doğum programları düzeyinde ‘namaz sevgisi’ programları hedefleyerek işe başlayabiliriz. Her yıl kutlu doğumda Efendimiz(asv)’ın bir yönüne vurgu yaptığımız gibi namazın bir güzelliğini öne çıkararak namazın güzelliklerini anlatabiliriz. Takdir etmeliyiz ki Namaz Çalıştayı namaz konusunda bugüne kadar atılmış en güzel adımlardandır.

Namazla ilgili kaliteli ilahi ve ezgilerle namazın güzelliklerini anlatabilir, namazla ilgili CD yahut kitapçık çıkartıp etkinliğimize gelenlere dağıtabiliriz. Günümüz insanı çoğunluğa uymayı seviyor. Bu tür programlara getirebilirsek, birçok namazsız kimse bu vesileyle alnını secdeye koyacaktır inşâAllah.

Yazarlar olarak namazla ilgili kitapların sayısını artırabilir, yazılarımızda namazdan daha çok bahsedebiliriz. Gündemde boğulup giden, sosyal medyada birileriyle kapışmak veya televizyon izlemek için namazını geçiştiren Müslümanların da namazla ilgili yazılara ihtiyacı var. Yazarlarımız, özellikle de hocalarımız neyden bahsetse onu öncelikli mesele zanneden ve hep o meseleyi gündem yapan kardeşlerimiz için de bu gerekli.

Gece yarılarına kadar ümmetin geleceği, ülkenin selameti için konuşup yatsıyı uykulu gözlerle zar zor kılan ve sabah namazını kaçıran Müslüman çoğunluğun da namazla ilgili her türlü çalışmaya ihtiyacı var. Vesselam.

Sezgin Özbay