TOPLUMSAL BUHRAN

Toplumsal yozlaşmanın had safhaya ulaştığı bir dönemden geçiyoruz. Uyuşturucu kullanım yaşı çocuk yaşlara kadar indi. Çocuk yaşta işlenen suçlar, iyi sinyaller vermiyor. Parklarda bahçelerde oyun oynayarak, camilerde maneviyat dersi alarak, okullarda ilim öğrenerek vakit geçirmesi gereken çocuklarımızın durumu içler acısı.

Çocuklarımız küçük yaşlarda kötü yollara düşüyor, suçlu veya mağdur durumuna geliyor. Kriminalize edilmiş zanlı, tanık ve sanık durumuna gelmiş çocukların bu duruma düşmesinden hepimiz sorumluyuz. Kendimizi sorgulamamız, nerede yanlış yaptık bunun muhasebesini yapmamız gerekiyor. Kriminalize edilmiş bir nesil, geleceğe dair iyi sinyaller vermiyor

Toplumda her gün farklı olaylarla karşılaşır olduk. Bir öfke ve kızgınlık yaşıyoruz. Toplumun ruhsal olarak olumsuz etkilendiği olaylar. Kadın cinayeti, çocuk cinayeti, taciz... Hangi birini anlatsam bilemiyorum.

İstanbul’da insanın içini ürperten, kanını donduran bir vahşet yaşandı. Henüz 19’unda olan genç kız yine kendisi gibi genç tarafından bedeni parçalanmak suretiyle öldürüldü. Öldürüldüğü görüntüler ise herkesin sosyal medya hesaplarında dolaşıyor.

İstanbul’un ortasında iki genç kız vahşice öldürüldü şeytana tapanlar tarafından!!!

Sıla bebeğin bebek yaşta başına gelenler ve ölümü, insanın hafızasını donduracak türden bir hadise… Kötülüğün yayılmasına yönelik büyük bir şer odağı iş başında.

Gençlerimiz ve aile kurumumuz üzerinde büyük oyunlar oynanıyor. Toplumun ahlâkî yapısını bozmaya yönelik büyük bir çaba var. Ahlâkî değerleri zayıflatıp hedefsiz, gayesiz bir toplum oluşturmak isteniyor. Bunu da el birliği ile yapıyorlar. Diziler, filmler sosyal medya mecraları gençlerin ruhunu esir almış durumda. Sapkın içerikli oyunlarla gençleri değerlerinden kopardılar. Bunu yapanlar fonlarla destekleniyorlar. Üstelik her fırsatta İslam’a ve değerlerimize saldırarak.

İstanbul’da iki genç kızı katleden kişinin İmam Hatip mezunu olduğu yalanı söyleniyor şimdi de. Ne istiyorsunuz, neyin peşindesiniz? Yaşanan her olay üzerinden İslam’a ve değerlerimize saldırmaktan ne zaman vaz geçeceksiniz? Böylesine bir olay üzerinden İslam’a saldırmak!!!  Sizce bu normal  mi? Ne yazık ki böylesi düşünen kirli bir zihniyetle karşı karşıyayız.

Kötülükleri engellemek için ne yazık ki kanunlar bağlayıcı olmuyor artık. Ahlak ve değerler eğitimi şart oldu. İnsanlar ölümden sonrası için endişe ve kaygı duymuyor. Anı yaşamak istiyorlar. Çünkü ahiret inancını yitiriyorlar. Özellikle gençler arasında bu tutum davranış ve inanç yaygın.

Ve ne yazık ki neslimizin gelmiş olduğu durum bu. Çıkarcılık merkeze alındı ve benmerkezci bir nesil oluştu. Değerler, değer yargıları değişti. Benmerkezcilik teşvik edildi. Haz ve hız teşvik edildi. Ve nihayetinde yalnızlık baş gösterdi.

Bugün toplumda dijital izolasyona bağlı yalnızlıklar yaşanıyor. Dijital izolasyon beraberinde mutsuzluk, depresyon, bulanım ve buhranlar yaşanıyor. Ahlaki ve vicdani normlar değişti ve zayıfladı. Bunun neticesinde kötülükler, gayri ahlaki ve gayri insani davranışlar baş gösterdi.

Peki, bu duruma nasıl geldik dersiniz? Evet, tüm bunların altında yatan asıl sebep, aile kurumunun işlevini ve fonksiyonunu yetirmesidir.