Allah’a Adanmış Bir Ömür...
Allah’a adanmış bir ömür...
Düşünebiliyor musunuz evlatları, torunları, ailesinden birçok kişi şehit edilmiş ama kendisi kendine yakışır bir şekilde asla vazgeçmeden, dur durak demeden, kanının son damlasına kadar inandığı dava uğruna, Mescid-i Aksa’yı, Filistin topraklarını korumaya ant içmiş büyük bir lider. Şehit lider İsmail Heniyye.
Ne büyük bir dava,
Ne büyük bir sevda,
Ne büyük bir teslimiyet...
Şehadeti bizleri derinden etkiledi. Mekânı cennet, makamı âli olsun, şehadeti mübarek olsun.
Destansı bir direniş, destansı bir hayat, destansı bir şehadet!
Şehit liderin kıymetli eşi büyük bir metanet ve teslimiyet ile “sen bize metanetli olmayı öğütledin, sen bize sabırlı olmayı öğrettin, sen bize çabalamayı öğrettin” diyordu naaşının başucunda. Müslüman kadınlara, ümmetin kadınlarına bir örnektir.
Gazzeli kadınlar böylesi acıları her gün yaşıyorlar, hem de iliklerine kadar hissederek.
Onlar için ölüm ve yaşam arasında fark yok. Adanmış bedenler, adanmış ruhlar... Ölümüne katil Siyonistlere geçit vermemek üzere.
Böylesi soykırımın, vahşetin karşısında siz olsanız ne yapardınız? Tepkiniz ne olurdu? Gazzeli kadınlar gibi büyük bir teslimiyet örneği sergiler miydiniz?
Bu yaşananlar herhangi bir filmin fragmanı değil, gerçeğin ta kendisidir. Modern çağın barbarları, 21. Yüzyılın vahşileri, kendilerine medeni diyen duyarsızlar. 10 aydır aralıksız devam eden bir saldırı ve vahşeti izleyen sözde medeni insanlar! Aslında biz 21. Yüzyılı değil Orta çağı yaşıyoruz. Hatta orta çağ bugüne nazaran daha medeniydi diyebilirim.
Roma imparatorluğunun 3. İmparatoru Caligula Orta Çağ dediğimiz zamanda yemek yerken idam seyretmeyi çok severmiş. Bizler asıl şimdi orta çağı yaşıyoruz. Her gün hunharca katledilen, parçalanan bedenleri, anne ve babaların çığlığını, çocukların korku dolu bakışlarını bütün dünya canlı yayınlarla ekranlardan izliyor. Lokmalar boğazlara düğümlenmeden yemek yerken!!!
Bu mu çağdaşlık?
Bu mu medeniyet?
Yemek yerken sadece parçalanan bedenler, açlık, susuzluk değil izlenenler rakamsal veriler olarak takip edilir oldu!
Çocuklarımıza, çevremize anlatıyor muyuz orada yaşanan mezalimi? Çocuklarımıza inandığı davası uğruna gerekirse canını vermesi gerektiğini öğretiyor muyuz Gazzeli kadınların, çocuklarını eğittiği gibi?
Şehit lider İsmail Heniyye evlatları şehit olduğu vakit “Evlatlarımın kanı Filistin’deki çocukların kanından daha değerli değildir. Şehit olan her Filistinli benim evladımdır” demişti. Oğullarının ve torunlarının şehadet haberini duyduğu zaman verdiği tepki onurlu ve kendisine yakışan bir tepkiydi.
Şimdi de Heniyye’nin şehit edilmesi üzerine aynı teslimiyet ve metanetle aynı sözleri Heniyye’nin çocukları dile getirdi. “Babamızın kanı Filistin’de kanı akanlardan daha değerli değildir”
Şehadete layık biri olarak yaşadı ve yaşadığı gibi, hak ettiği gibi ayrıldı bu dünyadan! Ölümlerin en güzeli, makamların en yücesi... Kendisine yakıştığı gibi. Ümmet için büyük bir kayıp ama biz inanıyoruz ki onun kanı nice dirilişlere vesile olacaktır.
Heniyye’nin şehadeti İslâm âleminin uyanmasına vesile olacaktır. Ve Heniyye’nin şehadeti bize çok şey öğretti. Bir babanın teslimiyetini, bir liderin korkusuzca meydan okumasını, gece-gündüz demeden yüce dava için mücadele edilmesi gerektiğini...
Şüphesiz Filistin’in özgürlüğü ve İslâmî direniş yolunda verilen son şehit de Heniyye olmayacaktır. Bugüne kadar Filistin’de şehit edilen liderlerin şehadeti, Kudüs davasının daha iyi anlaşılmasına ve davanın daha çok büyümesine vesile olmuştur. Şehit lider İsmail Heniyye’nin gidişinden dolayı derin üzüntüler yaşansa da şehitler kervanı direniş, diriliş ve zafere giden yolun önünü açacaktır.