• DOLAR 32.682
  • EURO 35.177
  • ALTIN 2450.768
  • ...

Çocuklarının cenazelerini çantada taşıyan baba!!!

Gazze’ye ölüm yağıyor!!!

Katliamlar devam ediyor, mazlumlar hayata veda ediyor, canice, vahşice, kalleşçe.

Tüm dünya bunu izliyor!

Ümmetin izzet ve şerefi için direniyorlar. İbrahimî bir tevekkül, İsmailî bir teslimiyet ile şehit olan Gazze’nin mazlumlarına ulaşabilecek, bir idrak ve iradenin tezahür etmesi için kaç mazlumun daha katledilmesi gerekiyor?

Duyarlı insanlar, duyarlı halklar üzerlerine düşeni yapmaya çalışıyorlar. Boykotlarla siyonistleri ve destekçilerini çökertmeye, durdurmaya çalışıyorlar. Halklar sokaklara dökülüp zulmün son bulmasını istiyorlar.

Devletler ise halklarının vicdani tepkilerine sessiz, kör ve sağır... Bazı devletlerden cılız da olsa tepkiler geliyor ancak yaşanan bu vahşet ve soykırımın durması için yeterli olmuyor. Devletler kınama mesajları ile halkların tepkilerini ve öfkelerini dindirmekle günü kurtarmaya çalışıyorlar.

Uluslararası Adalet Divanında siyonist işgal rejiminin soykırım suçu işlediği, derhâl Gazze’den çekilmesine yönelik karar verildi. Ancak siyonistler mahkemenin kararını hiçe sayarak katliamlar işlemeye devam ediyorlar.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kalıcı ateşkes kararını alarak siyonistlerin Gazze’den çekilmesi, insanî koridorun açılması ve Gazze’nin yeniden inşasına yönelik kararı geçtiğimiz haftalarda aldı. Ama değişen bir şey olmadı. siyonist işgal rejimi bebek, çocuk, kadın ve sivil yerleşim yerlerini bombalayarak katliamlarına devam ediyor.

Diğer yandan iki yüzlü ülkelerin almış oldukları kararlar da cabası. Almanya...

Nazileri kınayan Almanya, kendisiyle çelişecek bir vaziyette, siyonistlerin safında yer alarak soykırım suçuna ortak oluyor. Nazilerin işlemiş oldukları vahşetten utanç duyduklarını söylerken bugün Gazze’de Nazi Almanya’sını fersah fersah geride bırakan bir siyonist vahşet yaşanıyor ve Almanya bu vahşete destek veriyor.

Almanya’nın yeni vatandaşlık yasasına “israil'in var olma hakkını kabul etmek” şartı konuldu. siyonist vahşetin vatandaşlık şartı olarak öne sürülmesi bir akıl tutulmasıdır. Geçmişte Nazi Almanya’sının yapmış olduğu vahşetin daha beterini görüp yine de siyonistleri desteklemesi iki yüzlülüğün ta kendisidir.

Bu mezalime dur diyecek, direnişe destek verecek, zulmü sona erdirecek, tüm hukuki, siyasi ve diplomatik yollar denendi. Ancak görünen o ki siyonistler hukuki, siyasi ve diplomatik tüm girişimleri, alınan kararları hiçe sayıyorlar.

Son yaşanan gelişmeler gösteriyor ki siyonistleri durdurmanın farklı yolları olmalı. Kısa, orta ve uzun vadeli birçok senaryo konuşuluyor, ama vahşet devam ediyor.

Bu vahşeti durduracak bir yol, bir yöntem ve bir çare bulunmalıdır.

Vicdan sahibi devletler bir araya gelerek kendi aralarında bir blok oluşturmuş olsalardı belki de bunca şey yaşanmayacaktı.

Bu blok, tek kutuplu dünyanın, adaletsizlik ve zulümlerine karşı alternatif bir çözüm şeklinde yola çıksaydı, birçok ülke de bu güce katılabilir.

Oluşturulacak bu blok Filistin direnişine askeri, siyasi, ticari, diplomatik açıdan destek verseydi, bu kadar masumun kanı akmayacaktı. Söz konusu bu blok Filistin ile birlikte hareket ettiği takdirde siyonist işgal rejimi geri adım atmak zorunda kalacaktı.

Tek kutuplu, zulümle yoğrulmuş, anarşizm felsefesinden beslenen bir dünyadan, özgürlüğüne kavuşmuş, başkenti Kudüs olan Filistin Devleti’nin esaretten azatlığına vesile olacaktı.

Dünya ülkeleri, tek kutuplu bir bloktan kurtulmalı. Tek kutuplu bir dünyanın son bulmasına yönelik bir çalışma olmalı.

Gerçekleşir mi bilemem. Ancak bildiğim ve gördüğüm tek şey var ki Gazze halkının acılarının her geçen gün katmerleşerek arttığıdır.

Babalar artık evlatlarının cenazelerini çantalarda taşımasın!!!

Duy ve gör ey dünya!

Gördüklerini de unutma ey dünya. Hayattan koparılan minik bedenlerin parçalanmış cenazelerini babalar çantalarda taşımasın!!!