• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Mazlum ve mahzun Gazze, özgürlük yakın elbet! ...

Dünya modern çağın en karanlık günlerini yaşıyor. Filistin’de, Gazze’de bir vahşet var! Eşi benzeri görülmemiş bir vahşet ve soykırım!!!

Dünya ise hâlâ üç maymunu oynamayı tercih ediyor.

Bir avuç kana susamış siyonist, sadece Gazze’yi, Gazze’de yaşayan mazlum halkı değil, tüm dünyanın, tüm insanlığın vicdanına pranga vurmuş, işgal etmiş adeta.

İşgal denince akla hemen kara parçası geliyor. Oysa siyonistler insanlığın vicdanını, zihinleri, ahlâkı, duyguları, ruhları işgal etmiş olmalı ki insanlık ailesi bu zulmü durduramıyor. Özellikle Müslüman halklar ve devletler bu zulme sessiz kalıyor. Sessiz kalmanın ötesinde oturdukları koltuklarında kahvelerini yudumlayarak, utancın resmini sergileyip söz konusu vahşeti ve soykırımı izleyebilecek kadar insanlıktan çıkabiliyorlar.

Dünya ülkeleri ve halkı Müslüman olan devletler, siyonistler tarafından kuşatılmış durumda. Siyonistler ekonomik, ticari, siyasi, askeri birçok argümanı kullanarak, uluslararası hukuku hiçe sayıp her türlü vahşeti sergiliyorlar. Sergilenen bu vahşete karşı işgal edilmiş zihinler ve ruhlar, sessiz sedasız akla ziyan, vicdana aykırı açıklamalarla kendilerini temize çıkarıyorlar.

Gazze’de bir taraftan ölüm sessizliği yaşanırken öte taraftan dünyanın farklı ülkelerinde vicdan sahibi olanlar, meydanlara akın ediyorlar. Zulmün son bulması için protesto gösterileri düzenleniyor. Siyonist ürünlere boykot uyguluyorlar.

Dünya halkları ellerinden gelen çabayı sergiliyor. Bu duyarlı kesimlerin ruh ve zihin dünyaları Siyonistlerin işgali altında olmadığından dolayı vahşete tepkilerini gösteriyorlar. Ama yine de hiç bir devletten tık yok!

İslâm dünyası bu soykırıma sesiz ve tepkisiz kalarak sadece kınama mesajları ile günü kurtarma telaşında!

Gazze’de 15 binin üzerinde çocuk, bir o kadar da kadın katledildi.

Yaşanan bu vahşeti hazmedemeyenler,  Amerika’daki üniversitelerde tarihin seyrini değiştirecek onlarca üniversiteye yayılan protestolar küresel bazda bir intifada hareketinin fitili olabilir.

Öğrencilerin protestoları Siyonistlerin hegemonyası altında olan tüm ülkelere bir başkaldırı niteliğindedir. Müslim-gayri Müslim olsun insani duygular taşıyan vicdan ehli her insan Siyonist vahşete karşı öfke patlaması yaşıyor.

Amerika’da üniversitelerde öğrenciler günlerdir kampüslerde Gazze’de yaşanan vahşet ve soykırıma karşı seslerini yükseltip protesto ediyorlar. Bu bir anlamda tüm insanlığa sesleniştir.

Masumların kanı üzerine kurulu düzenlerin ömürleri kısa olup, yok olmaya mahkumdurlar. Tarih buna şahittir. Siyonistlerden önce haçlıların Kudüs’ü işgalinde biz bunu gördük. Selahaddin Eyyubi, Kudüs'te 88 yıl süren Haçlı egemenliğine son vermişti.

Tarih tekerrürden ibaret. Umutların tükendiği bir anda tüm mezalimine rağmen siyonistlerin haritadan silineceği günlere bizler şahit olur muyuz? Bilmiyorum. Ancak bildiğim şu; nice zalim zorbalar, bir gece ansızın devrilerek, tarihin çöplüğünde ve karanlık sayfalarında yerlerini almışlardır.

Küfür devam eder ancak zulüm devam etmez. Zulümle abad olunmaz. Zulmün son bulacağı, insanların huzur içinde yaşayacağı günler için dünya ayakta.

ABD’deki öğrenci protestoları, sessiz Müslümanlara ders niteliğinde bir sesleniştir. Vicdanlara sesleniştir. Küresel bir direnişe sesleniştir.

Bu direniş, dünyaya muştu, uykuda olanların uyanması, Müslüman devletlerin ve vicdan sahibi ülkelerin gayrete gelmesinin ilk adımı olacaktır. Müslümanların kendilerine gelmesi için bu bir fırsattır. Bu fırsatı başta Türkiye olmak üzere vicdan sahibi ülkeler iyi değerlendirmelidir. 

Gazze ve Kudüs başta olmak üzere Filistin’in kurtuluşu için pranga ve zincirlerin kırıldığı, zihinlerin işgalden kurtarıldığı, insanlığın vicdanının harekete geçtiği, zulme dur demenin vakti gelmiştir.