“Gel, Ne Olursan Ol Yine Gel”

Gazze’de bir dede enkaz altından çıkarılan torununa sarılarak,

“Ya Rabbi, kâfirlerden önce Arap ve Müslüman devletlerden intikamımızı al” diye dua ediyor.

Gazze’ye saldırıların 100’üncü günü. Orada yaşanan vahşeti anlatmaya kelimeler yetersiz kalıyor artık.

Şimdi de ABD ve İngiltere Yemen’e saldırıyor.

Sebep?

Sebep Yemen, Gazze direnişine destek verdiği için, Siyonistlere karşı durduğu içinmiş.

Duy da inanma dedikleri bu olsa gerek.

Tek sebep bu mu?

Elbette değil.

Geçtiğimiz günlerde ABD’nin New York eyaletinde bir Sinagogun altında bulunan tünel bomba gibi düştü dünya gündemine. Sırf bunu örtbas etmek için bir kurban seçtiler. Bu kurban da Yemen.

Peki, nedir bu Sinagogun altındaki tünel? Bu tünel niçin ABD’yi ve ABD yandaşlarını bu derece tedirgin etti?

Hatırlarsanız geçen yıl ABD’li bir papaz yaptığı bir konuşmada; “Kongre binası ve Beyaz Saray’ın altındaki tüneller ortaya çıkacak, Hollywood’daki pedofili sürüsü ifşa olacak, Tanrı bu sübyancıları ortaya çıkaracak” demişti.

İşte olay tam da bu!

İslam’a ve Müslümanlara pervasızca saldıranlar, söz konusu sapık Siyonistler olunca sus pus, tek kelime etmiyorlar.

ABD’de bir Sinagogun altında bir tünel ağı bulunuyor. Tünellerin sonunda odalar var, odalarda ise kanlı yataklar...

Ve bu tünelin ucu çocuk müzesine çıkıyor. İlginçtir ki çocuk müzesinin çevresinde daha önce birçok çocuk kaybolmuş.

Ne oldu o çocuklara?

Küresel pedofili, organ mafyası, uyuşturucu... Ne derseniz var.

Avrupa hayranları duydunuz mu? Avrupa’nın gerçek yüzü ortaya çıktı. O hayran olduğunuz Avrupa’nın ve Batı’nın tek tek maskeleri düşüyor. Gerçek ve iğrenç yüzleri ortaya çıkıyor.

Dünyayı yönetenler meğer sapıklarmış!!!

Ne korkunç ve iğrenç bir zamandan geçiyoruz!!!

Çocuk hakları, kadın hakları diye çığırtkanlık yapan Batı’nın asıl gayesi yapmış oldukları çirkeflikleri, sapkınlıkları, vahşeti, canilikleri örtbas etmek içinmiş!

Çünkü kadına ve çocuklara ve de insanlığa değer vermeyen, aşağılayan ve tüm bunları kendi menfaatleri, çıkarları, eğlenceleri için kullanan ve tüm bunlara rağmen dünyaya hak dağıtmaya kalkan Batı’nın yalanı ve maskesi düştü. O maskenin altında yatan kirli ve sapık bir dünya göründü.

Her gün kadın hakları, çocuk hakları diye çığırtkanlık yapanlar nerede?

Ne oldu?

Niçin sus pus kesildiniz?

Hani hayran olduğunuz batı!!!

Nerede hayran olduğunuz Avrupa!!!

Yoksa hayal kırıklığına mı uğradınız?

O görkemli, ışıltılı, şatafatlı hayatların arkasında ne var sanıyordunuz?

Kendi değerlerini hiçe sayan, Batı’nın batmış olan pisliğinin içinde debelenen hayatlarına özenenler...

Sanırım bu gördükleriniz Batı’nın ve Avrupa’nın gerçek yüzünü görmeniz için yeterlidir.

Tâbi kafanızı gömdüğünüz o kumdan çıkarırsanız. Çirkeflikleri, pedofili sapkınlıklarını, vahşeti, acımasızlığı... görürsünüz.

Kendi kültürüne yabancı, değerlerine gözünü kapatanlar, sanırım arınma vakti gelmiştir.

Üç aylara girdiğimiz bu rahmet, bereket ve mağfiret ikliminde halis bir tövbe ile tövbe etme vaktidir.

Yüzümüzü batının batmış, kokuşmuş, kirli fikir ve felsefelerinden sıyırıp, hakka ve hakikate dönmenin vaktidir.

Mevlana’nın dediği gibi, “Gel, ne olursan ol yine gel, İster kâfir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel. Bizim dergâhımız, ümitsizlik dergâhı değildir, Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel.” 

Halis bir tövbe ile tövbe edip, yüzünü hakka ve hakikate dönenlere selam olsun.