• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Gazze’ye saldırıların başladığı ilk günden itibaren herkesin çağrısıydı, Müslüman liderlerin bir araya gelmesi ve bu soykırıma dur demesi.

Evet, katliamın ikinci ayına girdikten sonra nihayet çağrılar karşılık buldu ve İslam İşbirliği Teşkilatı toplandı.

Toplandı ama hiç bir çözüm bulamadan toplantı bitti. Üstelik toplantı yapılırken Siyonistlerin Gazze’ye yönelik saldırıları aralıksız devam etti.

İslam İşbirliği Teşkilatı toplantı yaparken, Siyonistler camilere, okullara, hastanelere ve sivil yerleşim yerlerine en yoğun saldırıları gerçekleştiriyordu. Hem de toplantı saatinde!

Ellerine apar topar tutuşturulan kan ve zulüm kokan bildiri mesajlarıyla, Siyonistleri haklı çıkaracak yorumlara çoktan başlamışlardı.

Siyonistlerle normalleşme adımı atan ülke liderlerinin bu toplantıda misyonu sadece zilletten ibaretti. Siyonistlerin onlara verdiği görev, sizler bu toplantıda bizleri protesto eden halklarınızın gazını alın, öfke patlamalarını teskin edin, biz de burada işgale ve soykırıma devam edelim. Sizin işiniz toplanıp konuşmak, bizim işimiz durmadan katliam yapmaktır!

Siyonistlerin büyük Siyon krallığının ilk adımı olarak Gazze’yi düşürmek, sonra tüm Filistin’i işgal etmek ve sonrasında Dicle ile Fırat arasındaki toprakları işgal etmek gibi bir hayalleri var. Bunu da gerçekleştirmek için dünyanın tüm süper güçlerini arkalarına almışlar.

Siyonizmin nazizmden daha tehlikeli bir ırkçılık olduğunu bilmeyenimiz yoktur sanırım! Siyonist düşünceye göre, Siyonistler seçilmiş üstün ırk, onların dışında olan tüm insanlar ise köle...

Hedefleri büyük! Hedeflerine ulaşmak için her türlü gayri meşru yollara başvuruyorlar. Bundandır ki; kınamaların hiçbir karşılığı olmuyor. Bürokrasi, insan hakları, sivillerin dokunulmazlığı sadece metinlerde yazılı kalıyor. Uluslararası sözleşmelerin hiçbir kıymeti ve değeri yoktur onların yanında.

İslam İşbirliği Teşkilatının liderleri bir araya gelip yiyip içip sonra da mangalda kül bırakmayan konuşmalar yaptıktan sonra dağılıp gittiler.

Amerika ve Avrupa’nın Siyonist çetelere hiç çekinmeden destek vermeleri, Müslüman liderlerin ise çekimser kalmaları... En azından oradaki mazlumlara umut olsun diye bir çıkış beklerken...

Bu toplantının Siyonistlerin vahşi planlarını durdurmayacağı belliydi aslında…

Siyonistlerin anladığı tek dil; güçtür?

Darwinist siyaset kuramını pratize eden, her türlü vahşeti yapan, Müslümanlara karşı soykırım uygulayan bu terör çetesine karşı bizler zayıf ve aciz durmamalıyız.

Evet batılı devlet başkanları yaşanan vahşete destek verirken, Londra’da, Washington’da, Paris’te... ve dünyanın daha birçok ülkesinde halklar sokaklarda, yaşanan bu vahşetin, katliamların, bir an önce durdurulması için yürüyüşler yapıyorlar. Liderleri sessiz kalırken uluslararası toplumlar Gazze için ayakta. Bu zulme dur demek için, haktan ve haklıdan yana olduklarını bütün dünyaya haykırıyorken, Müslüman liderlerin konforlu, sıcacık otellerde konaklayıp sonra özel uçakları ile tekrar geri dönmeleri...

Netice-i kelam;

Gazze’de aç, susuz her gün bombalarla uyanan, yaşama dair Allah’tan başka tutunacak hiçbir şeylerinin olmaması, Müslüman liderler ve İslam İşbirliği Teşkilatı için büyük bir vebal ve büyük bir ayıp olarak yeter.