Darbe Kimin Planı ?
Mısır`da bir haftadan beri darbeciler iş başında. Geçen tek bir hafta bile işlerin tasarlandığı gibi gitmeyeceğini göstermeye yetti. Darbeciler şaşkına uğradılar ve panikleyip korkmaya başladılar. Mursi ve İhvan`ın barışçı gösteri ve direniş çağrısı yankı buldu ve halk direniş bayrağını açtı.
Karanlık güçler bu direnişi mahkum etmek için oyunlara başvurmakta gecikmediler. Namaz kılan insanlara ateş açtılar ve ortalığı kan gölüne çevirdiler. Katliam yaparak karşı tarafı sıkıştırmak ve silaha sarılmaya zorlamak oyunu inşallah tutmayacak ve Mısır yeni bir Suriye olmayacak. Mısır ordusu sadece ABD uşağı darbeci generallerden ibaret değildir. Ancak her hal-ü karda durum ciddiyetini korumaya devam ediyor. Orduyu parçalama ve İhvan`ı silaha sarılmaya zorlama senaryoları karşısında dikkatli olunmazsa, Allah korusun bir iç savaş ihtimali kaçınılmaz olacak.
Yönetimde bir yılını dolduran Mursi, amansız muhalifleri tarafından insafsızca eleştirildi, gerçekleştirmek istediği bütün icraatlarına engel olundu.Yargı, emniyet ve sermaye çevrelerinde varlıklarını sürdüren eski rejim kalıntıları,dış güçlerin de desteği ile orduyu da saflarına almayı becerdiler.Ordu,meşruiyetin muhafızlığını yapacağına, azınlığın yanında yer aldı ve tarihi bir hata yaptı.Darbeciler çok geçmeden nasıl oyuna getirildiklerini anlayacak ve yaptıklarının hesabını acı bir şekilde vereceklerdir.
Mısır`da Mursi`ye karşı yapılan bu darbenin arkasında ABD,İsrail, zengin Araplar ve Batılı bazı devletlerin olduğu net olarak ortaya çıktı.General El Sisi`nin de, darbeyi bunların hesabına yaptığında kuşku yoktur. Mursi, bir yıllık yönetimi döneminde hataları olabilir elbette. Ancak bunların hiç birisi ona karşı darbe yapılmasını haklı gösterecek değildir. Daha doğrusu darbe, her zaman ve her meşru idareye karşı gayrı meşru bir eylemdir. Mursi`nin önemli hatalarından biri de, El Sisi`nin darbe yapmayacağına inanmış olmasıdır. Türkiye`de de Adnan Menderes, ordunun kendisine darbe yapacağına inanmamıştı. ABD ve Nato`nun yardımları ile ayakta duran ordular asla halkın orduları olamazlar. Bunun her zaman bilinmesinde yarar vardır.
Başta ABD olmak üzere batılı devletler, yapılana darbe demediler ve olup bitenden memnuniyetlerini ifade ettiler. Bunda bir garabet görmedim doğrusu. Ancak, ABD ve Batılı devletlerin yapılan darbeye “darbe” diyememelerine şaşıranlara şaşırdım.Yani ABD ve AB, Mursi`ye mi destek olacaktı?! Batı ne zamandan beri haktan ve haklıdan yana oldu? Batının dini sadece kendi çıkarıdır. Demokrasi vs koca bir yalandan başka bir şey değildir. Orta doğuda son iki yılda devrilen diktatörler kimlerin dostuydu?
Mısır`da Mursi`ye yapılan darbenin diğer ortakları ise İsrail ve zengin Arap ülkeleridir. Zaten bu ülkeler Mursi`nin seçilmesini ilk günden itibaren hazmedememişlerdi ve muhalefeti maddi olarak da finanse etme görevini icra ediyorlardı. Şimdi ise acilen kesenin ağzını açmaya başladılar. Mursi döneminde Mısır`a kuruş vermeyen Suud hanedanı, Petro dolarları darbecilere akıtacağını ilan etti.
Dünyadaki askeri darbelerin ABD den bağımsız gerçekleşmesi nerdeyse muhal. Özellikle üçüncü dünya ülkeleri ile Nato üyesi bazı ülkelerde yapılmış askeri darbelerin hemen hepsi ABD onaylıdır. Türkiye`de 12 Eylül darbesine saatler kalmışken, ilgili istihbarat görevlisi dönemin başkanı Carter`i darbenin yapılacağı hakkında bilgilendirir. Carter`in “darbeyi kim yapıyor?” sorusuna; görevli, “sayın başkan, endişe edilecek bir durum yok, onlar bizim çocuklar” diye cevap verir. Mısır`daki El Sisi` de 12 eylül ve 28 Şubatçılar gibi darbe oyunundaki aynı çocuk. İslam ülkeleri bu uşaklardan kurtulmayana kadar, bu tür darbelerden de kurtulamayacaktır.
Askeri darbenin Batılılar tarafından yapıldığının diğer bir delili de cuntanın bir haftalık icraatlarıdır. Yapılan ilk iş, Refah sınır kapısının kapatılması oldu. Sadece bu karar,darbenin kimler için yapıldığını göstermeye yeter. İhvan lideri ve diğer İslami bazı kişiler hakkında çıkarılan tutuklamalar ile Irak savaşı esnasında ABD`nin istediği hayali raporları hazırlayan El Baradey`inin önemli makamlara aday gösterilmesi de dikkat çeken başka bir husus.
Mısır, darbe sonrası çok tehlikeli bir sürece girmiş bulunmaktadır. Suriye ve Cezayir senaryolarının gerçekleşmemesi için dua edelim.