Taşlar bağlı, köpekler serbest
İnsanoğlunun hayatını sürdürebilmesi için ihtiyaç duyduğu temel ihtiyaçlar vardır. Yeme, içme giyinme, barınma vb. Fıtratı gereği insan bu tür şeyleri ister ve arar. Şayet insana bu şeyleri aramak ve edinmek konusunda bir arzu ve istek verilmeseydi insanın hayatı ciddi tehlikelere maruz kalacak, belki sönüp gidecekti. Dolayısıyla hayatın devamı için bu arzu ve şehvetlerin olması tabii bir gerekliliktir. Tehlikeli olan arzuların varlığı ve usulünce tatmin edilmesi değil, onların kontrolünü kaybetmektir. Ateş hayat için zaruridir; ama kontrol altına alınamadığında felaket doğurur. Arzu ve şehvetleri kontrol edebilmenin en hakiki yolu ilâhi vahyin emirleri doğrultusunda bir hayat yaşamaktır. Zaten vahiy ve peygamberlerin gönderilişinin temel amacı da bu değil midir?
Bugün insanın şehvet ve arzuları üzerinde koruması gereken kontrol ve dengeyi kaybettiğini, onların esiri durumuna düştüğünü hatta arzularını ilâhlaştıran bir derekeye yuvarlandığını görüyoruz.” Kur’an bu ruhi çöküş olayını asırlar önce ifade etmiştir: “ Kendi nefsinin arzusunu kendisine ilâh edineni gördün mü?”(Furkan,43) Özellikle şehevi, cinsi arzuların sınır tanımayan durumu çok tehlikeli bir manzara arz etmektedir. Başta iman zayıflığı ve dünya hayatına duyulan aşırı sevgi ve bağlılık bu durumun temel nedenidir. İnsanları maddeye ve şehvetlerine bağlılıkla zayıflatıp kendi siyasi ve ekonomik çıkarlarının adi bir nesnesi kılmak isteyen güçler bütün bu rezaletleri kanunların himayesi altında özgürlük namıyla yaymaya devam ediyorlar. Şairin dediği gibi ‘taşları bağlamışlar, köpekler serbest’. Oysa yasaların ve devletin asli görevi vatandaşı ve memleketi korumaktır. Bugün insanı ve ülkeyi tehdit eden en büyük tehlike ahlâksızlıktır. Bunu görememek ise bundan da daha tehlikeli olandır.
Kur’an insanın onur ve şerefini koruyacak ahlâki ilkelere son derece önem vermiş geçmişten seçtiği bazı örneklerle insanlığın bu tehlikeden kendisini korumasını istemiştir. Hz. Yusuf’un anlatıldığı kıssaya Kur’an, “kıssaların en güzeli” demektedir. Evet hayatın kıymeti ancak kaliteli ahlâki ilkelere riayet ederek yaşamakladır. İnsanı diğer varlıklardan ayırt eden temel nokta da budur zaten.
Allah’a karşı sorumluluğun ve O’na hesap verileceğinin bilincini taşıyan insan haramlara ve gayri meşru arzulara aldırış etmez ve onlardan korusun diye de rabbine daima dua eder. Yüce Allah korunmak isteyen kullarına tehlikeler esnasında yardımını gönderir. “Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona bir çıkış yolu açar”. (Talak,2)