• DOLAR 34.587
  • EURO 36.269
  • ALTIN 2961.18
  • ...
Siyonist İsrail Hükümeti Başbakanı Netanyahu, erken seçim kararı çıkardıktan sonra Gazze üzerine saldırılarını yoğunlaştırmaya başladı. İsrail gibi ırkçı bir toplumda seçim kazanmanın en etkili yolu Filistinlileri katletmekten geçer. Normal bir ülkede siyasiler seçim propagandalarında ülkenin kalkınması, ekonominin canlanması vb konulara yoğunlaşırlarken, İsrail`de siyasiler, Gazze`ye ve Hamas`a karşı yapacakları operasyonlar vadiyle oy toplamaya çalışırlar.

İran`ın nükleer programını ortadan kaldırmaya yönelik söylemi ise Netanyahu`nun aylardan beri ağzında düşürmediği bir konu. Yaptığı her açıklamada bu konuda bilinen tehditlerini savurmak dışında bir şey yapamayan Netanyahu, içine düştüğü krizden çıkabilmek için çareyi Gazze`ye saldırı da buldu. Gazze üzerine geniş çaplı bir operasyon yapmayı kafasına koyan Siyonist yönetim bununla Hamas`ın lider kadrosunu suikastlerle zayıf düşürmeyi amaçlıyor. Ancak Siyonist yapının bu konuda ne kadar başarılı olacağını önümüzdeki günler gösterecektir.

Netanyahu, Obama yönetimini İran`ın nükleer tesislerine saldırı konusunda ikna edemeyince Amerikan seçimlerinde alenen Obama aleyhinde konum aldı. Obama seçimleri ikinci kez kazanınca morali bozulan Netanyahu sağa-sola saldırılarını gün geçtikçe arttırıyor.

Sudan`a saldırıdan sonra bu defa Gazze üzerine yoğun saldırılara başladı. Son birkaç günde gerçekleşen saldırılarda altı şehid ve onlarca yaralı var. En son çarşamba günü gerçekleşen hava saldırısında yedi şehit ile beraber Hamas`ın askeri kanadı İzzeddin Kassam Tugaylarının komutanı Ahmet Caberi (52) şehit edildi. Havadan arabasına atılan bir füze Caberi ve şoförünü katletti.

Ahmet Caberi, Filistin direnişinin yetiştirdiği sayısız kahramanlardan biriydi. On üç yıl Siyonist zindanlarında esaret yaşadı. 1995`te özgürlüğüne kavuşunca El Fetih`ten ayrılarak Hamas`a katıldı. Esir İsrail askeri Şalit`i altı yıl boyunca saklama görevini de başarıyla yerine getiren bu kahraman, kalleş bir hava saldırısı ile şehadet mertebesine ulaştı. Caberi ve diğer şehitlere Allah`tan rahmet diliyoruz. Şüphesiz bu değerli komutanın kanı da, diğer şehitlerin kanları gibi direnişe güç verecek ve Siyonist haydutlar pek yakın bir zamanda bu yaptıklarının bedelini ödeyeceklerdir.

Direniş, İsrail`in kalbine saldırılarını yoğunlaştırmaya devam ediyor. Son günlerin saldırıları sonucu bir milyondan fazla siyonistin sığınaklara girmek zorunda kalması direnişin gücünü göstermesi açısından da dikkate değerdir. Yıllardan beri iki milyon insanın yaşadığı Gazze`yi bir hapishaneye çevirip işkenceye maruz bırakan Siyonist caniler de, artık oturdukları evlerinde rahat uyuyamayacaklardır. Ahmet Caberi`nin şehadetinden sonra yapılan açıklamada, İsrail`e cehennem kapılarının açılacağı ifade edildi. Direniş, katillere gerekli cevabı verecektir inşallah, şehitlerin kanı yerde kalmayacaktır.

Gazze`ye Siyonist devletin vahşi saldırıları sürerken Arap dünyası gene suskun. Suriye konusuna yoğunlaşmalarından dolayı İsrail`i kınamaya bile zamanları yok bu beylerin. Zengin körfez ülkeleri Suriye direnişini kendi çıkarları için daha etkin silahlarla donatma kararları alırken, Gaazze direnişine bu tür silahlar vermeyi kafalarından hiç geçirirler mi acaba? Filistin direnişini yalnız bırakanları tarih asla affetmeyecek ve bu korkaklıkları onların alnında kara bir leke olarak ebediyen silinmeyecektir.

Amerikancı Arap yönetimleri değil, ama Arap baharının gerçekleştiği devletlerden ve özellikle Mısır`dan sonuç getirecek tepkiler bekliyoruz. Artık İsrail`in bu canice saldırılarına dur denmeli.

Gazze ateş altında iken Ramallah`taki sultanın başında olan zat(Mahmut Abbas) ne yapıyor dersiniz. Bugünlerde Abbas`ın derdi başka. Ne yapsa efendisi Siyonistleri razı edemiyor. İsrail televizyonlarında “ben doğduğum yere dönmek istemiyorum” açıklamasıyla da yaranamadı efendilerine. Bu açıklamalarıyla altı milyon Filistinli mülteciye hakaret eden bu zatın diğer bir derdi de, Yaser Arafat`ın mezarının açılacak olması. Mezar açılmasın diye çırpınıp duruyor. Mezar açılırsa Arafat`ın zehirlenerek öldürüldüğü ortaya çıkacak ve Abbas`ın kendisi mezar çukuruna düşecektir.