• DOLAR 33.997
  • EURO 37.847
  • ALTIN 2820.797
  • ...

İslam ümmeti, hatta dünya mazlumları büyük bir liderlerini şehit verdi. İsmail Heniyye sadece Filistin için değil, dünyanın tüm mahrum ve mazlum halkları için büyük bir kayıp. O yüzden milyonlar onun arkasından gözyaşı döküyor. Hizbullah’ın Genelkurmay Başkanı Fuat Şükür de ümmet için, direniş için büyük bir kayıp… Nasrallah, önceki gün yaptığı açıklamada onun için Şehit İmad Muğniye’den sonraki adam dedi…

İslam ümmeti büyük bir saldırı altında… Amerika’nın önderliğindeki şeytani Batılı güçler, Siyonist Haçlı ittifakı İslam dünyasında kırmızı çizgi bırakmadı. Müslümanların onuru, izzeti, haysiyeti, heybeti, her şeyleri ayaklar altında! Düşman, Müslümanların başkentlerinde en azizlerini şehit etmekten çekinmiyor.

Peki düşman bunu nasıl becerebiliyor ve bu cesareti nereden alıyor? Elbette ki birlikte hareket etmekten, güç birliği yapmaktan ve Müslümanların dağınıklığından…

Adamlar hep birlikte hareket ediyor; Amerika’sı, İngiltere’si, Fransa’sı, Almanya’sı, Yunan’ı, Rum’u, hatta Hindistan’ı, Japonya’sı ve onların ileri karakolu Siyonist terör çetesi… Hep birlikte ve tüm imkanlarını, teknolojik üstünlüklerini, istihbarat teşkilatlarını seferber ederek saldırıyorlar. Kızıldeniz’i, Akdeniz’i, Körfez bölgesini ve İslam ülkelerini saran diğer denizleri savaş gemileriyle, uçak filolarıyla doldurdular. Nükleer savaş başlıklarıyla dolu devasa gemilerini bile gönderdiler. Ve göndermeye de devam ediyorlar. İslam’a, İslam dünyasına, İslam medeniyetine topyekûn savaş açtıklarını ilan etmekten de çekinmiyorlar.

Öbür taraftan direniş cephesi yapayalnız… İran’ı fiili olarak, askeri olarak destekleyen bir tek İslam ülkesi yok. Hizbullah, Ensarullah, HAMAS kendi ülkelerinde bile düşmanla iş birliği yapan güçlere karşı mücadele etmek zorunda… Bırakın direniş cephesine yardım etmeyi, Amerika ve Siyonist ittifaka katkı sağlayan birçok İslam ülkesi var.

El Fetih, Abbas yönetimi Siyonistlerle birlikte HAMAS’ı vuruyor. Özerk Filistin Yönetiminin zindanlarında yüzlerce HAMAS ve İslami Cihat mensubu var. Yine Ensarullah’ın Siyonistlere fırlattığı füzelerin birçoğu Suudi yönetimi tarafından imha ediliyor. Lübnan’da Hizbullah’ı düşman gören, Siyonist katilleri Hizbullah’a tercih eden birçok örgüt ve grup var.

Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün, Bahreyn, Kuveyt gibi birçok Arap ve İslam ülkesi Şehit İsmail Heniyye Suikastını kınamadı bile. Filistin Özerk Yönetimi, İsmail Heniyye’nin cenaze törenine katılmadı. Türkiye ve birkaç ülke dışında Siyonist rejimin cinayetini yüksek sesle kınayan kimse çıkmadı.

Tamam, İran’ı eleştirelim… Güvenlik zaafları konusunda öz eleştiride bulunalım… Ama biraz vicdan ve insaf! Siyonistlerle fiili olarak çatışan ve direniş hareketlerini askeri olarak destekleyen tek ülke olan İran’a karşı bu korkunç kin, nefret, düşmanlık da neyin nesi? Ümmeti düşmana karşı vahdete ve birleşmeye çağıracağınıza ve direnişle güç birliği yapacağınıza niye her seferinde fitne ateşini körüklüyor, kin ve nefret oklarını Siyonistlerden çok Siyonistlerin düşmanlarına yöneltiyorsunuz?

Vazgeçin artık bu fitne ve fesat dolu, ümmet evlatlarını birbirine düşüren, kalplere kin ve nefret tohumlarını eken söylemlerinizden! Görmüyor musunuz? Alçak düşmanın tüm İslam dünyasını istila arzusunu görmeyecek kadar kör müsünüz? Siyonist yetkililerin kendi ülkenizin seçilmiş cumhurbaşkanı hakkındaki açıklamalarının ne anlama geldiğini bilmeyecek kadar ferasetiniz köreldi mi? Milliyetçiliğin, mezhepçiliğin, diğer İslam ülkelerini ve Müslüman halkları aşağılayıp ötekileştirmenin, rakip görmenin bu ülkenin güvenliğine, bağımsızlığına hizmet etmeyeceğini; tek çarenin vahdet olduğunu niye anlamak istemiyorsunuz? Neden Türkiye’nin güvenliğinin İran’ın güvenliğinden ve İran’ın güvenliğinin Türkiye’nin güvenliğinden geçtiğini halktan gizleyip bu halka hakkı batıl, batılı hak gösteriyorsunuz? Yeter artık! Ümmetin düşmanlarına hizmet etmekten vazgeçin!