• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

İran İslam Cumhuriyeti, İslam Devriminden bu yana belki de en büyük imtihanıyla karşı karşıya… Gün ortasında toprağı sayılan, diplomatik dokunmazlığa sahip konsolosluğu başka bir rejim tarafından vuruldu. Hem de doğrudan doğruya… Herhangi bir vekil güç kullanılmadan… Ve bu saldırıda ikisi en üst düzey general olmak üzere yedi önemli subayı katledildi.

Siyonist rejim daha önce de İran’a saldırlar düzenliyordu. Suriye’de, Irak’ta ve hatta İran’ın içinde suikastlar, sabotajlar, intihar saldırıları düzenliyordu. Ama bu saldırıları ya vekil güçleri ya satın aldığı adamlar ya da istihbarat elemanları elleriyle yapıyordu. İran da buna karşılık desteklediği direniş güçleri ve istihbarat elemanları elleriyle Siyonistlere karşılık veriyordu.

Lakin bu defa çok farklı… Siyonist rejim açıkça İran İslam Cumhuriyetine savaş açtı. Dediğim gibi İran belki de bu bölgenin kaderini değiştirecek büyük bir sınavın, büyük bir bölgesel savaşın kapısında buldu kendini. İran İslam Cumhuriyeti Siyonist rejime aynı şiddette karşılık vermek zorunda… Vereceği karşılık büyük bir risk taşıyor, belki de büyük bir savaşın fitilini ateşleyecek ama İran karşılık vermezse caydırıcılığı ciddi anlamda aşınmış olacak. Siyonist rejim daha da cesaretlenecek ve İslam dünyasında vahşi cinayet ve katliamlarını artıracak. İran’a yönelik saldırı ve baskılar da ciddi artış gösterecek.

İranlı yetkililer de bunu bildikleri için daha saldırının ilk saatlerinden itibaren en üst düzeyde intikam yeminleri ettiler ve bu yeminlerini sürdürüyorlar. İran’ın tehditleri sonrası dünya İran ile Siyonist rejim arasındaki gerginliğe kilitlendi. Amerika ve Siyonist rejim en üst düzeyde teyakkuza geçtiler. Tüm dünya İran’ın karşılığını bekliyor. İran’ın vereceği karşılık başta İran ve Direniş Cephesi olmak üzere belki de tüm İslam ümmetinin büyük bedel ödemesine yol açacak. Lakin bu büyük bedel inşallah Siyonist rejimin yıkılışını ve Amerika’nın bölgeden kovuluşunu beraberinde getirecek.

Peki Siyonist rejim neden bu kumarı oynadı? Belki de varlığını tehlikeye atacak bölgesel bir savaşa yol açma ihtimali yüksek olan bu saldırıyı neden yaptı? Pek çok uzmanın söylediği gibi ben de bunun iki nedenden olduğunu düşünüyorum.

Birincisi, Siyonist rejim Gazze’de bataklığa saplandı. Hiç ummadığı, beklemediği destansı bir direnişle karşılaştı. İslam savaşçıları karşısında aciz kaldı. Bu acizliğini Gazze’yi yakıp yıkarak, masum, sivil kadın ve çocukları katlederek gizlemeye çalıştı. Ayrıca bu yolla Gazze halkını, Filistin halkını HAMAS’a, İslami Cihad’a karşı isyana teşvik amacı güttü. Ama Gazze halkını yıldıramadığı gibi dünya halkları tarafından büyük bir nefretle karşılandı, meşruiyetini yitirdi ve destekçileri birer ikişer geri çekilmeye veya da ona yönelik baskılarını artırmaya başladılar.

Köşeye sıkışan katil rejim, İran’a saldırarak savaşı tüm bölgeye yaymaya, Amerika ve İran’ı da savaşın içine çekmeye ve böylece yalnızlıktan kurtulmaya çalışıyor.

Saldırının diğer bir nedeni de şu; başta HAMAS, İslami Cihat, Hizbullah ve Ensarullah olmak üzere direniş cephesinden büyük, ölümcül darbeler alan, güvenliği tehdit altına giren, ekonomisi çöken Siyonist rejim, direniş cephesini oluşturan hareketlere silah, istihbarat, lojistik destek veren asıl kaynağı, yani İran’ı caydırıp direniş cephesini zayıflatmak istiyor. Bu anlamda İran’a yönelik çok sayıda saldırı gerçekleştirildi. İran, bu konuda büyük bedeller ödedi. Lakin direniş hareketlerine destekten vazgeçmedi.

İsrail bu son saldırıyı yaparak İran’ı iki tercihten biriyle karşı karşıya bırakmak istiyor; ya kendisi de doğrudan savaşa girip Siyonist rejimle, dolayısıyla Amerika ve Batıyla savaşı göze alacak ya da boyun eğip direniş gruplarına destek vermekten vazgeçecek… Üçüncü bir yol ise zor gibi görünüyor.

Başta mazlum Filistin halkı olmak üzere tüm dünya İran’ın vereceği karşılığı merakla bekliyor. Gazze halkının ve İslam ümmetinin umudu verilecek karşılığın gönüllerine su serpmesi yönünde…